Re: [Linux-sohbet] Ne alaka

---------

New Message Reply About this list Date view Thread view Subject view Author view Attachment view

From: serdar@uludag.org.tr
Date: Sun 31 Jul 2005 - 16:12:52 EEST


Selamlar..

Biz görüldüğü kadarıyla dijital bir dünyaya iyi kendimizi kaptırmışız.
Herşeyi 0 veya 1 olarak alıyoruz. Oysa gerçek dünyada herşey binlerce gri
tondan oluşuyor. Pek çok şey mutlak yanlış değil, doğru da değil.

Bu bağlamdan bakınca, öngörülerinizin hepsi bulanık aslen. Fakat, ben
hepsinini doğru olduğunu farzedeyim. Ama o zaman şöyle bir soru çıkar
karşıma.

Mevcut Linux tefrikası buralarda iken siz nerdeydiniz? Madem bu adamlar
bir halt edemiyor/yapamıyor siz neden çıkıp doğrusunu yapmadınız?

İşte bu açıdan sükut etmeniz lazım. Söylediklerinizin sonuna kadar haklı
olması sizi haklı yapmıyor. Çünkü bu organizasyon kendine bir takım ciddi
hedefler, iyi tarif edilmiş bir vizyon, bu yolda belirlenmiş bir misyon
sahibi olan bir topluluk değil. Topluluğun her bireyinin kendi vizyonu ve
misyonu var. Ve defaten görüldü ki, ortak bir misyon, ancak ortak paydada
sağlanabiliyor. Ve maalesef bu ortak payda çok küçük. Bu paydanın dışında
kalan konuları topluluk olarak gerçekleştiremiyoruz. Şenlikte vs. bu
durumu açık seçik görebiliyoruz. Bu durumda yapabileceğimiz şey, eğer bunu
isterse bireyler, bu ortak paydayı dahada genişletmek için bir şeyler
yapmak.Bunun içinde ilk gereken topluluğun genişlemesi ve her yeni bireyin
kendi misyonu yönünde bir takım faaliyetlerde bulunması.

Siz çıkıp şöyle yada böyle diyerek vaveyla edeceğinize, taşın altına
elinizi sokmazsanız bu böyle sürüp gidecek.

Gelelim destek versin, vermesin olayına. Neden birilerinin çıkıp "Destek
işi bize mahsustur" dediğini algılıyorsunuz? Söylenmek istenen "Yeterli
birikimi sağlamadan destek vermeye çıkmayın. Yani kendinizi geliştirip
öncelikle yeterli birikimi sağlamaya çalışın" olamaz mı?

Sorunumuz şu. Karşımızdakinin ne söylediğini anlamaya değil, öngörüsel
olarak olabilecek en kötü tarafı anlamaya çalışıyoruz. Bilhassa sizin gibi
grubu geriden takip edenler, birilerinin bir şeyler yapıp öne çıkmış
olmasından rahatsızlık duyuyor. Gelecek Linux çıkmış... Bak bak bak sen..
Bir haset, bir kıskançlık... O kadar ki "community'yi sömürüyorlar" vs.
laflarına geliyor. Bir diğeri çıkıyor, başka bir şeye aynısını diyor.
Redhat (atıyorum, SuSE olsun, MDK olsun farketmez) diye yırtınanlar
örneğin Gelecek diye bir adım atmıyor. Gelecek Linux ne kadar Linux'sa,
RH, SuSE vs. de o kadar Linux. Tonla eksiği varmış. Olsun. Hadi elinden
tutalımda bir yere getirelim demektense, tu kaka ilan edip batırmaya
çalışıyoruz. Ve gördüğüm kadarıyla tek sebebi kıskançlık.

Meşhur hikayedir. Cehennemde Türklerin konduğu kazanın başında bir tane
zebani yoktur. Sorarlar, neden diğerlerinde varken, Türk kazanında yok?
Zebanilerin başı cevap verir. Diğerleri birlik olup birilerini yukarı
taşıyor, kurtarıyor. Türkler ise kendi kendilerine kazanın ağzına kadar
çıkmayı beceriyor. Fakat diğerleri ya tutup aşağıya çekiyor, ya da bağırıp
zebanileri çağırıyor. Gerek yok onları beklemeye..

İşte halimiz bu. Birileri bir şeyler yapmak istediğinde tutup alaşağı
etmek istiyoruz. Sanki aşağı alınca biz yükseleceğiz. Oysa o yukarı çıksa,
belki birilerinin elinden tutar bir kaçını daha kurtarır demiyoruz. Hal
böyle olunca, size "Aman bilmediğiniz konuda destek vermeye çıkmayın"
dediğimizde, sanki sizi kazanın içine çekmek istediğimizi sanıyorsunuz.

Buyrunuz bakınız: Kendi blogumda, 25 yıllık tonla tecrübeyle elde
ettiklerimi özetle de olsa aktarıyorum. Peki kaçımız okudu? Daha doğrusu
kaçımız bu işin üzerine gitti? Hadi gelin size yol gösterelim dediğimizde
kaç kişi hadi dedi? İlla ayağınıza gelip 500 km yol teperek, 5 kişiye
seminer vermemiz mi lazım?

Murat KOÇ, bir ara kerneldeki swap, vm vs. mekanizmalarına girişmişti.
Maillerde anlatıyordu. Kaçımız ondan feyz almaya çıktı, kaçımız onu günah
keçisi ilan ettik?

Geçenlerde bir konu husule geldi. Dedim ki, bakın şöyle şöyle bir sorun
var, işte karşımda duruyor, yaşanıyor. Bunu çözmek için ne yapabiliriz vs.
Gelen cevaplar mealen "kıçından uyduruyon, nerde var böyle bir sorun?"
gibisinden oldu.

Hep böyleyiz işte. Ve bu gidişin sonu bellidir: Biz yaya onlar Mars'a. Bu
gidişten menun olun. Maillistlerde böyle kısır kavgalar edin. Haset edin,
birazcık yükseleni küstürüp kaçırın. Sonra da aşağıdakiler olarak birlikte
sürünmenin rehavetini ömür boyu yaşayın.

Yada gelin, bir şeyler yapın. Yapıcı olun. Hep birlikte veya ferdi olarak
bir adım ileriye gidin. Karar sizin.

Saygı ve sevgiler..

> Pazar 31 Temmuz 2005 05:41 tarihinde, Aykut ARDIÇ birşeyler yazmıştı..

_______________________________________________
Linux-sohbet mailing list
Linux-sohbet@liste.linux.org.tr
http://liste.linux.org.tr/mailman/listinfo/linux-sohbet


New Message Reply About this list Date view Thread view Subject view Author view Attachment view

---------

Bu arsiv hypermail 2.1.2 tarafindan uretilmistir.