Re: [Linux-sohbet] copyrigtt - copyleft

---------

New Message Reply About this list Date view Thread view Subject view Author view Attachment view

From: Emre Kadıoğlu (kadiogluemre@gmail.com)
Date: Sat 12 Feb 2005 - 18:11:51 EET


Ozer Tayiz wrote:

> Merhaba,
>
> Emre Kadıoğlu wrote:
>
>> Bakın orjinallerini satmak aslında kişinin bir mülkiyet hakkıdır. Siz
>> arabanızı satabiliyorsunuz. Araba bir bilgi eseri değil mi?
>> Araba yapılırken insanlar ar-ge çalışmaları yapmıyorlar mı? orda bir
>> ton beyin adamı yok mu? Bu durumda arabayı satabiliyorken cd yi neden
>> satamıyorsunuz?
>
>
> Benim bildiğim, ikinci el kitap-cd-dvd de satılabilir.
>
>> Ayrıyetten Bir sanatçının para kazanması gereken "asıl şeyin" bize
>> cd satışları olarak sunulduğu bir ortamda yaşıyoruz. Bir sanatçı
>> oturuyor besteler yapıyor (gerçi artık onu yapanda az, genelde biri
>> besteyi yapıyor fiziği güzel olan soyunabilecek olan birisi de çıkıp
>> söylüyor) ondan sonra onları cd ye kaydediyor. Sonra o cdler
>> kopyalanıp satılıyor. Sanatçı da arkasına yaslanıp oturuyor. "Öyle
>> değil, çok emek geçiyor" demeyin bende işin içindeyim. Sırf zevk için
>> kayıt yaparım öyle zor emek harcanan bir iş değil. Bir müzisyenin
>> para kazanması gereken yer konserler, barlar, gece klüpleri. Çünkü
>> orda bir ciddi bir emek söz konusu ve kişinin hizmet etmesi durumu
>> var. Aslında cdler kasetler vs vs sanatçının kendini tanıtması ve
>> insanları konserlerine çekebilmesi için gerekli. Fakat cd satışı çok
>> karlı ve az emek harcandığı için bize böyle sunuluyor. Burada da bir
>> adaletsizlik söz konusu; Ressamlar ve heykeltraşların günahı ne?
>> eserlerinin kopyalarının para etmemesi mi acaba? Siz bir müzisyenin
>> bir şarkısını arkadaşınıza kopyalayıp verdiğiniz zaman o müzisyen ne
>> kaybediyor? Aslında hiç birşey kaybetmiyor. Fakat siz bir müzisyenin
>> bir bestesini alıp onun ismini vermeden iznini almadan çıkıp
>> kendinizin gibi gösterip bir yerde söyleyip para kazanırsanız bu
>> durumda o müzisyenin emeğini ve eserini çalmış oluyorsunuz.
>> Burada anlaşılmayan durum insanlar bilgisayarlarına mp3 indirip
>> onu dinledikleri zaman eser sahibi bir şey kaybetmiyor. Sadece
>> "dayatılan düzene" göre kazanması gerektiğini düşündüğü parayı
>> kazanamıyor.
>
>
> Bir insanın kazandığı para, emeğiyle değil, sattığı ürün veya
> hizmetin, alanın algıladığı değer karşıda, kendi rızasıyla ödediği
> para ile oluşur. Yani siz hiç emek harcamadan da, bir insana
> söylediğiniz tek sözle, bir kitapla, kasetle CD'yle dünyanın parasını
> kazanabilirsiniz. Mark Victor Hansen, "Tavuk Suyuna Çorba" serisinin
> tek satırını kendi yazmadı, hikayeleri derledi, sattı, dünyanın
> parasını kazandı. Haksızlık mı? Hayır, son kuruşuna kadar haklı. Siz
> de istiyorsanız, hodri meydan, siz de yapın... Telif karşılığı çok
> veya kolay para kazanmanın "kötü" veya adaletsiz bir yanı yoktur.
> Çünkü aynı yollar ve yöntemler, herkese açıktır. Mimar da, mimarlıkla
> ilgili kitap yazabilir. Piyasada çeşitli bilişim hatta Linux kitapları
> yok mu? Açık kaynak döküman kadar, telif haklı kitap da var.
>
Yanlış anladığınız bir durum var ben birinin para kazanmasından falan
rahatsızlık duymuyorum biri ona o parayı veriyorsa o da alır. Benim cd
satışında vurgulamak istediğim nokta ben elimde cdsi olan bir şarkının
mp3 ünü telefonuma kaydettim ve orda dinliyorum. Bir arkadaşım o şarkıyı
çok beğendi ve bende onun telefonuna gönderdim. Bu durumda ben hırsız
oluyorum. Telif hakkına karşı değilim aksine olması gerek ve daha sıkı
uygulanması gerek. Sadece bir çizgiyle sınırlarının belirlenmesi
gerektiğini düşünüyorum.

> "Dayatma" "adaletsizlik" veya "olması gereken" gibi iddalarınıza anlam
> veremiyorum.

Dayatma diye adlandırdığım yukardaki bahsettiğim gibi bir durumda benim
hırsız durumuna düşmem. Olması gereken ise hem tüketicinin hemde eser
sahibinin haklarının eşit ölçüde korunduğu durum.

> Ortada sadece varolan bir durum var, ama dayatma falan yok. Siz zevk
> için kayıt yapıyorsanız, mesela açık kaynak bir lisansla da eserinizi
> dağıtabilirsiniz, size aksini silah zoruyla dayatan mı oldu? Siz bu
> şekilde CD'leriniz kopyalanarak adınızı duyurabileceğinizi, konser,
> barlar, extralar gibi sahne faaliyetlerinden para kazabileceğinizi
> düşünüyorsanız, hodri meydan, buyrunuz yapınız.

Birinin size "olması gereken bu" demesini mi bekliyorsunuz?
 
öyle bir şey beklemiyorum. Sadece bu yasalardaki eser sahibinin ve eseri
alan kişinin haklarının sınırlarının daha iyi bir şekilde belirlenmesini
istiyorum ;)

 
Bir web sitesi kurmanın maliyeti düşmüş yıllık 20$'a, kurun web
sitenizi, "istediğiniz gibi benim müziğimi indirebilir, paylaşabilir,
çalabilirsiniz, açık kaynak lisanslı" deyin, bakarsınız yarın öbürgün
konserinize geliriz...

Kastettiğim şey herşeyin açık kaynak lisanslı olması zorunluluğu falan
değil sadece şu anki telif hakkı yasalarındaki eksik noktaların
kullanılarak çok saçma bir şekilde hırsız durumuna düştüğünüz. İsteyen
bestesini kimseye söyletmez o hakkı vermez. Kendi bileceği iştir bu
şekilde para kazanmasından falan rahatsızlık duyduğum bir durum yok
insanlar buna para verirse o kişi de alır. Alan memnun satan memnun. Ama
ben arkadaşıma bir mp3 verdiğim zamnn suçlu durumuna düşmem beni
rahatsız ediyor. Sanırım mailde ters bir uslup kullanmışım ve yanlış
anlaşılmama sebep olmuş. Açıkça Söyleyim benim rahatsız olduğum konu
kesinlikle birilerini para kazanması falan değil. çıkar sağlama durumunu
kastederken insanların bu yönde yanlış yönlendirilip aslında olmadığı
halde hırsız durumuna düşürülüyor olmasını belirtmiştim.. Yoksa onların
kazandığı parayla falan uğraşmıyorum insanlar beğeniyorsa parası da
varsa verirler bu insanların doğal bir hakkı. Ayrıca haksız yere para
kazanmaya karşı değilim insanlar veriyorsa kim olsa o parayı alır. ama
bu durumun korunup sağlamlaşması için gereksiz yere birilerinin hırsız
yerine koyulmasına karşıyım.

>> Bu konuda ciddi bir adaletsizlik söz konusu gerçekten. Bir
>> mimarın, bir makina mühendisinin, bir heykeltraşın suçu eserlerinin
>> kolay kopyalanamıyor olması mı?
>>
>> Bir diğer konuda kütüphanelerin durumu. Bir yazar eserini satın
>> alan birinin kitabını başka bir insana vermesine izin vermiyor hatta
>> ikinci elinin satılmasına da izin vermiyor. Bu durumda halkın
>> yararlanması için açılan kütüphanelerin çoğunun kapatılması gerekiyor.
>>
> Benim bildiğim, kütüphaneler de, arkadaşına ödünç verme de adil
> kullanım, fair use haklarına giriyor.

Öyle olması gerek ama bu durumda kitabın fotokopisini çekip arkadaşınıza
verince neden suçlu duruma düşüyorsunuz. Pek farklı bişi değil bence.

>
>
>> Baya uzun bir mail oldu. Sözün özü hakların, kesin ve net bir çizgi
>> ile adalet, hakkaniyet ve eşitlik çerçevesinde belirlenmesi
>> gerektiğini düşünüyorum. Bu arada okuyanınız var mı bilmiyorum AB
>> ülkelerinde kabul edilen Avrupa anayasası ile bu bahsettiğimiz şeyler
>> geçersiz kalıyor. Çünkü Avrupa anayasası tamamen "birey haklarına"
>> dayanıyor.
>
>
> Nerde o günler? AB, giderek ulusların demokratik egemenliğinin üzerine
> daha fazla yetki sahibi oluyor. AB Parlementosunun birçok üye ülke
> parlementosundan daha az yetkisi var. AB anayasasına, ve bugünkü BM
> insan hakları bildirgesine göre, bireylerin, doğuştan gelen hakları
> yoktur, bu hakları ona ancak devlet verir, ve yasa çıkararak, geri
> alabilir. Sadece Amerikan Anayasası'na göre, bireyin doğuştan gelen
> bazı hakları vardır ki, bunları alacak yasaları devlet bile çıkaramaz.
> Çünkü devlet, yetkilerini, toplumu oluşturan bireylerin bazı
> yetkilerini temsilcilerine devretmesinden alır. Yani, bireyin doğuştan
> sahip olmadığı hak ve yetkilere devlet de sahip olamaz.
>
Avrupa anayasasının kabul edilmesi zaten ortalığı baya karıştırıyor
zaten avrupa'da. Bu yeni anayasalarıyla siz tek başınıza ben bir
devletim diyebiliyorsunuz. Ya da anne-babanızı neden göstermeden red
edebiliyorsunuz. Bu durumda devlet size bakmak zorunda kalıyor. Böyle
bir yasayı bizim ülkemizde nasıl kabul ettirecekler bilmiyorum.
Avrupanın içinde de bu görüşe karşı olan bir çok insan var Hatta
Danimarka'daki özerk bölge Christiana ya bu aralar sürekli polis baskın
düzenliyormuş (danimarkada yaşayan bir arkadaşımdan öğrendim somut bir
kaynak olmadığından -muş eki var)
 ve yeni insanların oraya yerleşmesi baya zorlaştırılmış.

> Ama bugün uygulamada, PATRIOT ACT falan adı altında öyle yasalar
> çkardılar ki, Nazi Almanyası'nı aratmıyor...
>
> Kıssadan hisse: Temel ve doğal telif haklarıyla, bugün abartılan
> DMCA/DRM gibi aşırı uygulamaları birbirine karıştırmayalım...
>

Benim demek istediğimi çok güzel bir şekilde ifade etmişsiniz.

> Daha fazla uzatmayayım konuyu, giderek siyasileşiyor...
>
Gerçekten çok uzattık ,fakat bence siyasileştiği falan yoktu, zaten
siyasetle uzaktan yakından alakam yok ben sadece hakların sınırlarının
belirlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Bunun siyasi bir yanı yok sanırım
:) Kişi haklarından tartışıyorduk sonuçta ;)

> İyi çalışmalar,
>
İyi çalışmalar,

> Özer Tayiz.
>
>------------------------------------------------------------------------
>
>_______________________________________________
>Linux-sohbet mailing list
>Linux-sohbet@liste.linux.org.tr
>http://liste.linux.org.tr/mailman/listinfo/linux-sohbet
>
>

_______________________________________________
Linux-sohbet mailing list
Linux-sohbet@liste.linux.org.tr
http://liste.linux.org.tr/mailman/listinfo/linux-sohbet


New Message Reply About this list Date view Thread view Subject view Author view Attachment view

---------

Bu arsiv hypermail 2.1.2 tarafindan uretilmistir.