From: Ozer Tayiz (info@teknobilge.com)
Date: Tue 11 May 2004 - 14:14:58 EEST
Merhabalar,
Derneğin genel kuruluna birkaç gün kala, önümüzdeki dönemde
yapılabilecek şeyler, veya en azından şahsen benim görmekten, bir
parçası olmaktan keyif alabileceğim şeylerle ilgili olarak, birkaç satır
yazmak istedim. Yönetim Kurulu'a aday falan değilim, daha yeni üyeyim,
önce biraz aktif olarak çalışmayı tercih ederim...
Bence, LKD'nin şu andaki en önemli eksiği, sabit bir merkezi, adresi
telefonu, faksı olan, misyonuna uygun, ücretli hizmetler de veren, ve
böylece sabit ve proje giderlerini karşılayabilecek kadar geliri, döner
sermayesi de olan bir dernek haline gelmesi. Yani, üzerinde bir "LKD"
tabelası olan bir yer kiralanıp, burada mesela piyasadan ucuza, diyelim
kullanıcı düzeyinde bilgileri, haftada 2 saatten 3 ayda, ayda 40-50
milyona veren, böyle birkaç sınıfı sürekli işletip, en azından kira,
yakıt vs. giderlerini karşılayan bir dernek görmeyi, hafta sonu bir
lokaline uğrayıp birkaç penguenle sohbet edip, birşeyler yiyip içmeyi
ben çok isterim. Lokal-kafeterya bile, bir gelirdir, belediyeden Alkollü
Lokanta izni alınmadan da, bira şarap vs satılabilir. Sadece Linux'la
ilgili olması da şart değil, sosyal, kültürel, geziler, eğlenceler gibi
faaliyetler de düzenlenebilir, üyeler birbiriyle kaynaşır, iyi olur.
Veya promosyon malzemelerinin satışı, daha düzenli bir hale
getirilebilir vs. Derneklerin, ticari işletme kurma hakları da var, ve
bence bunlar, misyonumuzla da çelişmez, aksine katkı sağlar.
Daha da önemlisi, bu giderek, hem popülerliği, hem sürekliliği sağlar.
Eğitmen/öğrenci arasında, uzun vadede, bir usta/çırak ilişkisi oluşur.
Bugünün öğrencisi, yarın öbürgün, eğitmen olur, piyasada çalışan
profesyonel olur. Giderek, piyasada, Linux teknik desteği verebilecek
firma sayısı artar, daha iyi işlerin yapılmasına zemin hazırlanır. Hatta
eğitimler kaydedilip, CD'de "Linux Eğitim Seti" olarak satılabilir, veya
"Online Eğitim" verilebilir, üyelik sistemli olarak...
Ayrıca, bence artık, profesyonel Linux şirketleri ile birlikte, onlara
önayak olacak, yol gösterecek, bir önderlik, bir rehberlik rolü de
üstlenilmeli. Bakın herkes, burada MEB'in MS Windows kurulacak
bilgisayarlarına kıllanıyor. O zaman ne yapmalı, alternatifini ortaya
koymalı. Bakın Tayfun Türek arkadaşımız, lts'nin eğitimle ilgili
uygulamalarını almış, 1300$ gibi ucuz bir rakama, 4 kullanıcı+ 1 sunucu
bir sistemi kurmuş. Eminim, şimdi MEB'e yeni alınan bilgisayarlar, 4
kullanıcı için, bundan 2-5 kat daha fazla para harcanarak alınmıştır,
çok daha fazla da sorunlu çalışır. O halde LKD'ye düşen ne, bunun
örneklerini çoğaltmak, projeyi çok iyi dokumante etmek, daha sonra da,
gerçekten piyasadaki Linux şirketleriyle temasa geçmek, ve yarın öbürgün
bir sonraki MEB ihalesinde, bir Linux şirketinin, alternatif bir teklif
verebilmesini ve ihaleyi alabilmesini sağlamak, hatta, ihale için devlet
kanalında lobicilik yapmak. Yani, 100,000$'ın falan üzerinde ihalelere
katılanlar bilir, aslında bu ihaleler açılmadan kazananı bellidir. Bir
şirket, temasını çok önceden kurmuştur, demosunu yapmıştır, ihaleyi
açacak makamı ikna etmiştir çoktan, ve hatta ihalenin şartnamesini de
kendisi yazmıştır. Şartnameyi yazan da, genellikle, öyle şartlar koyar
ki, katılacak şirketlere, sadece kendisi katılabilir, başkası katılsa da
sadece kendisi kazanabilir... Neyse... Demek istediğim, bunun proje
olarak, ticari bir firma için de fizibilitesini yapmak, karlılığını
göstermek harika olur. Hatta Türkiye'deki Linux'cu şirketler buna
yanaşmaz, ve kendileri bu konuda faaliyet göstermezse bile, bence LKD,
bir ticari şirketin de kuruluşuna kendi içinden ön-ayak olup, 650,000
bilgisayarlık bir ihaleye girip, yurt çapında yaygın teknik servis
verebilecek hale getirip, diğer çok açık kaynakçı olmayan şirketlere
kafa tutar hale getirse bence harika olur. Uzun soluklu bir iştir, 4-5
senede bunu başarabilirsek iyidir, ama bence, olur, ve gayet güzel
olur... LKD'nin bu ticari işlerle ilişkisi, standartları, Linux
camiasında işlerin "olması gerektiği gibi yapıldığını" denetlemek,
yönlendirmek ve danışmanlık etmek olur.
Artı olarak, bu tür projeler, yani mesela "linux öğreterek meslek
edindirmek", "Linux ve açık kaynak projelerle katma değeri yüksek işler
kurulmasına danışmanlık etmek", hem misyonumuza uygundur, hem de,
Türkiye'nin ve Avrupa Birliği'nin amaçları ile uygundur, ve çeşitli
projeler kapsamında, farklı kurumların hibeleri ile desteklenir. Yani,
bir kere projeyi oluşturduktan sonra, bütün maddi kaynağı da, kendimiz
yaratmak zorunda değiliz. Yeter ki fizibilitesi olan, katma değer
yaratan, karlı, işgücünü arttıran projeler olsun, ve biz de bunları,
doğru yerlere, uygun şekilde sunalım.
Benim kendi linux bilgilerim, bu projelerde ne eğitmen olarak, ne mesela
lts projesi için, networku kurup, teknik sorumluluk üstlenecek düzeyde
değil. Evimde Mandrake 9.2'yi anca kurup çalıştırıyorum, o bile sorunlu,
Mozilla ikide bir kitleniyor, sinir oluyorum... Ben, ODTÜ'de İnşaat
Mühendisliği Eğitimi (1997) gördüm, sonradan işimi sevmediğimi
farkettim, şimdi İş Geliştirme ve Yüksek Performans Danışmanlığı
yapıyorum. Girişimcilerin, kilit yönetici ve satış/pazarlama
elemanlarının, sporcu ve sanatçıların, doruk performanslarını
sergilemelerine engel olan korkularını, kaygılarını, önyargılarını
ortadan kaldırmalarına yardımcı oluyorum. Kendi yazdığım "7 Adımda
Mutlak Başarı" sistemi ile, eğitim-danışmanlık verdiğim ilk 2 saatten
hemen sonra bile, genellikle açık, net, ölçülebilir pozitif sonuçlar
alınıyor (reklamları izlediniz). Dolayısı ile, bu tür projelerde,
danışmanlık, fizibilite, iş planı, projelendirme, destek olabilecek
kurumlarla ilişkiler kurma gibi roller, görevler alabilir, bu
çalışmalara katılabilirim... Zaten, KOBİ'ler için verilen destekleri
araştırmaya, işim gereği başlamıştım, NPO/NGO'lara verilen destekleri de
dahil edip, araştırmamı genişletebilirim. Sonuçta başarılı bir proje
yürütmenin, ekip olmanın, kaynakları etkin yönetmenin temelinde yatan
şeyler aynı.
Zaten, genel etkinliğimizi arttırmak anlamında da, bir "Proje Yaklaşımı"
sergilememizde fayda var. Bu tür bir belgeyi, aktif olarak herhangi bir
çalışma grubunda görev alan herkes okumalı ve ona göre çalışmalı bence.
Sivil Toplumu Geliştirme Projesi web sitesinde, bir projenin nasıl
hazırlanması gerektiği ile ilgili dokümantasyona erişebilirsiniz:
http://www.stgp.org/list.php?pageid=0
Bakın ana sayfada hemen *Türkiye'de Mesleki Eğitim ve Öğretim Sisteminin
Güçlendirilmesi (Hibe) Programının Teklif Çağrısı Yayınlandı* diye bir
duyuru var... 25,000-200,000 Euro'luk destek veriyorlar projelere...
Teklif vermek için 64 günümüz var... Bir teklifi, LKD olarak verelim,
bakalım neler yapabiliyoruz... Bunun dışında da, bu tür bir projeye
kaynak sağlayabilecek birçok fon/kurum olduğundan eminim... Bir hayal
edin bakalım, 200,000 Euro butçe ile neler yapabilirsiniz? Kaç ilkokula
lts projesi dahilinde, Linux laboratuvarı kurabiliriz? Kaç işsiz gence,
LPI sertifikası kazandırabilecek duzeyde, Linux eğitimi verebiliriz? Bu
nitelikli işgücü ile, ilerideki yıllarda Linux temelli çözümler üretecek
kaç yeni şirketi ekonomiye kazandırabiliriz? Bu şirketleri, nasıl
organize edip, yarın öbürgün devlet ihalelerinde, MS'un, Oracle'ın,
karşına dimdik çıkar hale getirebilir, Vestel'in bir sonraki ihalede
bilgisayarlarına Linux kurulu olarak teklif vermesini, nasıl sağlayabiliriz?
Benim LKD'den temel beklentim, önümüzdeki yıllarda en çok görmek
istediğim şey budur. Aktif olarak, Türkiye'deki Linux piyasasına öncülük
edelim, iş fikirleri, proje, eğitim, danışmanlık desteği verelim, "Linux
Profesyonelliği"nin teknik-etik-ticari standartlarını belirleyelim.
"Kullanıcı Klübü" olmayı aşalım, "Profesyonel Birliği" olalım artık. Ben
kendi elimden gelen işleri (danışmanlık, projelendirme, fon arama, temas
kurma vs.) seve seve gönüllü üstlenirim. Teknik olarak ben şimdilik
fazla birşey üstlenemem, ama sanırım teknik olarak yeterli bilgi/beceri
düzeyinde yeterince üyemiz var...
Walla biraz beyin jimnastiği yaparken bile gaza geldim... Hadi
hayırlısı... Hepbirlikte büyük ve önemli işler başarabileceğimize
inanıyorum...
P.S.: Bir de şuna şaşırdım, neden Genel Kurul Şenliğin 3. Günü
17:00-19:45 arasına sıkışmış? 2-3 saatte bitirebilecek miyiz genel
kurulu? Şöyle şenlikten bir hafta sonra olsaydı da, rahat rahat
konuşsaydık, daha iyi olmaz mıydı ki?
İyi çalışmalar,
Özer Tayiz.