[terim] Re: [kde-i18n-tr] extract için Türkçe karşılık (fwd)

---------

New Message Reply About this list Date view Thread view Subject view Author view

From: metin egemen turan (mturan@metu.edu.tr)
Date: Wed 31 Jul 2002 - 14:50:51 EEST


Merhaba,

>
> Pazartesi 29 Temmuz 2002 14:45 sularinda, Onur Yalazi sunlari
yazmisti:
> ¦[ herkese selamlar
> ¦[
> ¦[ Nilgün Belma Bugüner wrote:
> ¦[
> ¦[ >Ben extract için çikartma karsiligini kullaniyorum.
> ¦[ >
> ¦[ >
> ¦[
> ¦[ Nilgün hanim kusura bakmayin ama ben bunu kullaniyorum ben sunu
> ¦[ kullaniyorum diyerek
> ¦[ bu is nasil olacak? Bir standart oturtmamiz gerekmiyor mu?
> ¦[ Üzerinize alinmayin burada amacim her türlü çeviri yapan
insanlara.
> ¦[
>
> Ben sadece ne yaptigimi belirttim. Kimseye bir zorlama yok.
> Genellikle kullandigim karsiliklari cümle içinde örnekleyerek
> veririm. Extract'in burada yanlis yorumlandigini gördüm.
> Compress'in ziddi olarak yorumlanmis. Bu yanlis.
> extract arsiv (tar) paketlerinden dosya çikarmaktir. Sikistirmayi
> açmak (uncompress) degildir.
>
> Bunu açikça yazmadim (anlayana sivrisinek saz).
> Sadece örnekledim.
>
> sodipodi nedir bilmiyorum. Ben GNU konsol uygulamalarinda
> daha tecrübeliyim. GNU-TR ekibinin en çok paket çeviren üyelerinden
> biri olarak (en temel 16 paket: libc, make, gettext, tar,
util-linux, gcc, v.s)
> ister istemez benim kullandigim terimler bir standart
> olusturuyor. Siz çevirseydiniz bu paketleri sizi dinlerdik.
>

(Kendinize biraz ceki duzen verin. Fikirleriniz ile katkida bulunmak
elbette ama terbiye boyutlarini asmaya hic gerek yok. Simdi konumuza
donelim.)

Ben yapim oldu demek bu is oluyormu? Elinize saglik 16 paket
cevirmissiniz. Ama bu ulkede ceviri yapan bir tek sizmisiz? Ayip. Bu
isi san sohret icin yapiyorsaniz hic yapmayin. Bu ortak bir calisma ve
ortak yollar bulunarak yapilacak. Yapilan her ceviriye, yapan herkese,
katki veren herkese cok cok tesekkurler. Unutmamak gerekir ki El elden
ustundur.

Bu anlayisla olusacak karmasayi nasil goze aliyorsunuz? Onemli olan
bir kavramlar butunu olan bu Ingilizce metinleri, ayni anlamlar butunu
olarak Turkce de ifade etmek degilmi?

Bir caba gostererek Tukceye ceviri yapan bizler, hepimizin ortak mali
olan Turkce konusunda cok daha dikkatli davranmak odevindedirler.
Yoksa niye ceviri yapiyoruz ki?

Ceviri yaptigimiz kavramin karsiligi Turkcede yok ise o zaman cevirini
yapildigi dilde kavrami karsilayan sozcuk incelenmeli, koku
arastirilmali ve gecirdigi degisimler arastirilmalidir. Boylece
bulunan kavramsal yolu karsilayacak bir kavram yolu yaratilmalidir
Turkce icinde. Eger bulunamiyorsa Bati Turkcesinin diger kolu olan
Azerice, daha sonra diger kollardaki Turk dilleri incelenmeli ve
kavram arastirilmalidir.
Eger bunlarda da benzer kavram yapilari bulamiyorsa, o zaman Turkcede
var olan en yakin kavram yapisindan yola cikarak yeni bir kavram
turetilmelidir. Bu turetmenin nasil yapilacagi da Turkce dilyapisi
tarafindan belirlenmektedir.

Iste ceviri yapmak yukaridaki zor yolun izlenmesini gerektirdigi icin
zahmetli, mesakkatli bir istir. Oyle ben yaptim oldu, sende yap
seninki olsun o zaman konusursun tipinde bir yaklasimi kaldiramaz.

Simdi belki akliniza niye boyle bir yol gerekiyor sorusu gelebilir.
Bir dili kullanirken hic farkind olmadan insan beyninin bir ozelligini
kullaniriz. Cagrisim, yani bildigimiz sozcuklerin genis kavram
tabanini ve dilin yapisal ozelliklerini kullanarak bilmedigimiz yeni
kavramin ne oldugunu tahmin edebiliriz. Bu bir insanin bir dil
uzerinde sahip olabilecegi
en onemli haklardan biridir. Bu nedenle dile yeni bir kavram karsiligi
bir sozcuk girerken oncelikle o dile veya akrabalarina bakilir ki
dilin yapisina uygun olsun. Eger yoksa o zaman var olan kavramlardan
yeni bir kavram turetilir.

Ingilizcenin 300000 sozcukluk kavram yiginindan, 30000-50000
(Turkcelesmis yabanci sozcukler dahil) sozcukluk kavram yigini olan
Turkceye ceviri yaparken surekli karsilastigimiz ve karsilasacagimiz
bir durum bu saniyorum.

Cevri yaparak dilimize ozen gosterdigimizi ve duyarli oldugumuzu bir
sekilde anlatan bizlerin Turkcenin dil ve kavram yapisina da ayni
ozeni gostermemiz gerekmez mi?

> Eski uydurma kaydirma sözcüklerle jargon günleri gerilerde kaldi.
> Bilgisayarlar üniversitelerin tekelinden çikip siradan insanlarin
oturma
> odalarina yerlesti. Bu bakimdan bilisim terimlerini günlük
konusulan dille
> yorumlayip olusturmamiz gerek. Izole bir toplulugun konustugu bir
kus > diliyle degil normal yasamdan seçilmis anlasilir bilisim
terimleri
> kullanmak zorundayiz.

Malesef en onemli problemden birine populist bir yaklasimla yanit
vermeye calisiyorsunuz. Turkcenin Ingilizcenin onda biri sozcuk ve
kavrama sahip olmasinin nedeni, Turkceyi "normal" konusanlarin
hayatina teknolojinin son 25 yil yilda girmis olmasi, son 20 yildir
kentlesmekte olmalaridir. Halbuki Ingiltere icin bu sure endustri
devriminin baslamasi ile 200-250 yildir ve universiteleri dusunulurse
1000 yila dogru yaklasmaktadir.

Turkiyenin "normal" kitlesinin kavram dagarcigi kirsal yasam alaninin
gereksinimlerini karsilamak uzere optimize edilmistir. Bu nedenler
"normal" kitle 700-1200 sozcukle hayatini surdurmektedir. Universite
mezunu olan bazi sayi 6000-7000 civarina cikmaktadir. Bu nedenle bizim
ilkokul seviyemizde 2000-2500 kavram ve sozcuk ogetilirken,
Ingilterede 12000 civarinda kavram ve sozcuk ogretilmektedir. (ve ek
olarak ortalama egitimde gecen suremiz daha yeni 3.4 yila yukseldi)

Kabul etseniz de etmeseniz de yeni kavramlarin adlari o kavramlari
yaratan yerlerde verilir. Buralarda kendini kavram arastirmaya adamis
olan universitelerdir. yani evrenkentler.

Ve malesef hayatini cok az ogrenerek surdurmeye alistirmis bu toplum
elbette yeni kavramlara (uydurulmus, turetilmis kavramlara) karsi
koyabilir. Cagrisim yetenegini de kullanabilecegi bir sozcuk
birikimine ulasana kadar cok daha buyuk tepkiler gelecektir. Ama
mesakkatli sureci, kolayciliga kacmadan tamamlamissaniz sozcuk sonunda
kabul edilecektir.

Bu nedenle 300000 sozcuge ulasabilmemiz icin yapilmasi gereken
"normal" hayattan alinma adini verdiginiz populist yaklasim yerine,
"ceviri dogru yapilmis mi?" "kavram dizini dogru
aktarilabilmis mi?" "gerekli tum caba harcanmis mi?" "acaba turetilme
dogru yapilmis mi?" gibi sorulari sormak ve herkesin mali olan dil
konusunda, dinlemek dinlemek, degistirmek ve uzlasma yaratmaya
calismak gerekir.

> Bunu yapabilmek için de terimin nerede ne amaçla kullanildigini iyi
> irdelemek gerekir.
>
> Uzaktan davulun sesi hos gelir....
>

Bazilari davul calar, bazilari yapiminda calisir.

>
> Esen kalin,
> Nilgün
>
>

sevgiler, saygilar.

Egemen Metin Turan


New Message Reply About this list Date view Thread view Subject view Author view

---------

Bu arsiv hypermail 2b29 tarafindan uretilmistir.