[Pardus-kullanicilari] Pardus 1.1 sürümü için istek ve tavsiyeler

[Deniz Ogut]

On 4/22/06, Arda Çetin <arda at linux-sevenler.org> wrote:
> Merhabalar,
>
> Cumartesi 22 Nisan 2006 16:09 tarihinde, Ahmet Nuri Deniz şunları yazmıştı:
> > Evet bu yazıda sizde daha çok yazılım güncellemelerine yüklenmişsiniz. ilk
> > bakışta insanlara en son sürüm en iyisiymiş gibi geliyor. Ancak benim
> > güncel yazılımdan anlatmak istediğim bu değildi.

Bu başlığı açan Ahmet Nuri Deniz'in zevkle ve takdirle okuduğum ilk
mesajı elbette daha başka ve daha temel konulara değiniyordu; bizim
mesajlar konuya balon yaptırdı başka yöne doğru ama Mehmet H ve Ömer
F. Usta'nın mesajları dolayısıyla ben de bu başlıktan devam
ettim/ediyorum.

> > windowsu kurduktan kaç yıl sonra yeni sürüm çıkıyor? Yaklaşık 3-5 yıl arası
> > değil mi? ani bu zaman zarfında zorunlu olan güvenlik güncellemeleri ve
> > program bug ları hariç bir yenilik görmüyorsunuz peki bu zaman zarfında
> > ihtiyaçlar nasıl karşılanıyor? 3. parti yazılım üreticilerinin ürünleriyle,

Ben Windows'la Linux/Pardus'u karşılaştırarak yaklaşmak istemem konuya
ama böyle söylenirse, "e, iyi ya, 3. parti yazılımlarla
karşılanabiliyormuş, Pardus'ta da öyle olsun" denir. Ve Pardus'ta
bunun az bilgili kullanıcıya "vadedilen" yolu PİSİ + resmi paketler.
Öyleyse oralar sık güncellenmeli. 3. parti yazılım demek, onların
güncellemeleri de demek elbette. Öyleyse onlar dahi güncellenmeli.

> > Ancak özellikle yeni kullanıcılar  Windows tan Linux a geçtiklerinde her
> > yeni versiyon çıktığında hemen indirip kullanmak gibi bir heves içine
> > giriyorlar. Bu çoğu kimse de olan bir his. Fakat doğru olan çaılşan bir
> > sistemi kurduktan sonra sadece kritik  zorunlu olan güvenlik güncellemeleri
> > ve program buglarının  olduğu sürümler yüklenmeli. zaten 2, 3 ay içinde hiç
> > bir program devasal bir sıçarama yapamaz. Her zaman en güncel sürüm yerine
> > denenmiş stabil sürümlere yönelmenizi tavsiye ederim.
>
> Katılıyorum.
> Çok güzel ve yerinde bir tespit.
>
> D.J.B. tarzında "keep it simple" diye düşünmek lazım aslında.. "Sistem
> çalışıyorsa sorun yoktur, sürümün kaç olduğu önemli değil." ;)

A. Nuri Deniz'e ve A. Çetin'e katılamıyorum. Hangi yazılımlardan söz
ettiğimize ve sürüm yükseltmelerinin makyaja mı başka şeylere mi
yönelik olduğuna göre iş değişir. Ben örnek verirken Firefox ve
OpenOffice gibi iki programı özellikle seçmiştim. Bunlardan biri Özgür
Yazılım dünyasının İnternet gezintisi alanında, diğeri ofis paketi
alanında bayrak gemisi, koçbaşı. Gözbebeklerimiz. Özgür yazılım
alanındaki muadillerine de bir şey demiyorum -şimdi onu tartışmayalım-
ama bunlar hadi en objektif ifadeyle "yoğun ilgi görüyor", birilerinin
tahtını sarsıyor. Her ikisi de dostlar kadar düşmanların da gözlerini
diktiği yazılımlar. "Ah bir hatalarını, açıklarını yakalasak da
yüklensek" diye bekleşen çakal sürüleri dolu ortalık. Bunlara bizim
de, bu önemlerine göre yaklaşmamız lazım.

"E, sistem çalışıyorsa mesele yok" denemez. Bazı hallerde,
çalışıyordur da sistem, nasıl çalışıyordur? Açığıyla, eksiğiyle,
gediğiyle veya halihazırda bize daha çok keyif verecek türde yazılım
sürümü zaten varken, o olmadan çalışıyordur.

İnsanlık hali, bu yazılımlarda da hatalar vs. olabiliyor, oldu, daha
da olacak. Firefox'daki açıkların önemini anlatmaya gerek yok.
Kuşkusuz ki, İnternete bağlanan ortalama kullanıcı için, Pardus'un
güvenlilik derecesi, altında çalışan Firefox'unkinden fazla değildir.
Net'e giriyoruz onla, dahası var mı? Boşuna mı, pislik dolu bir
yazılımın tahtını sarsıyor Firefox? İnternet gezintisi alanı, hem
keyif hem güvenlik yönüyle çok hassas da ondan. Güvenli olduğuyla
övündüğümüz ve zaten öyle olan Firefox'umuzun bilinen açıklarını,
Firefox tarafından çıkarılan yeni sürümlerle kapatmazsak,
bilgisayarımızda adı lazım değil neredeyse tamamı arka kapı halinde
olduğu anlaşılan bir web tarayıcısını barındırıyor gibi oluruz. Peki
biz Linux/Pardus'a niye meyletmiştik?

Dahası, Firefox ve OpenOffice gibi çok ciddi topluluklar/kurumlarca
üretilen yazılımların yeni sürümleri, çok açıktır ki, bir ihtiyaçtan
dolayı piyasaya sürülmüş ve yeterince denenmiştir. Onların da var
"test" sürümleri, "beta"ları vs. Benim sözünü ettiğim böylesi deneme
sürümleri değil. Sitelerine girince, "aha sana son güvenli sürüm;
Linux versiyonu da şu; indir, kullan; insanlığa hayırlı olsun"
dedikleri türde şeyler. Pardus bunun nesini test edecek daha? Bunun
nesi stabil olacak daha fazla? Gelecekse "instability" onlardan
gelsin; ben razıyım. Öte türlü elimizde güvensiz ve "stabil" bir
sistem olacak da çok daha iyi mi olacak? Dedim ya, milyonlarla
birlikte, kullana kullana test edeceğiz. Sırf açık kapatmak değil,
daha gelişmiş özellikler sundukları yeni sürümler de bana kalırsa
onlar tarafından "yeterince" test edilmiş kabul edilmeli. Dünyanın en
kesin test etme makamı biz değiliz ya! Yıllardır nice işler yapmakta
olan, dünya yüzündeki kardeş örgütlenmelerimize de güvenelim biraz.
Öte türlü düşünecek olursak ne bilgisayar ne Linux ne Pardus
kullanmamız lazım; çünkü onlar da test aşamasında! Yaşam sürekli bir
test!

Ama daha ufak tefek kuruluşlarca veya tek tek kişilerce yazılmış
şeyleri, çok daha az kullanılan özel alanlara ilişkin yazılımları ve
bunların yeni sürümlerini vs. test etmekte daha sıkı davranalım tabii.
Zaten dünya yüzünde 10 kişinin kullandığı yazılım hemen depoya girsin
diye bir talebi olan yok ki. Kimse kusura bakmasın, ben Mozilla'ya
güveniyorum ve 1.5.0.1'i de 1.5.0.2'yi de, Linux sürümleriyle
birlikte, iş olsun diye çıkardıklarını hiç sanmıyorum. Ama görünen o
ki, ben 1.5.0.1'i bile görmeden, bir şekilde 1.5.0.2+'ya geçeceğim
sanırım. Pardus merkezdeki arkadaşları katrana ve tüye bulayalım
demiyorum ama ideali şu anda bu e-postayı pardus.1 deposundan PİSİ
marifetiyle güncellediğim 1.5.0.2'yle yazmam olurdu gibi geliyor,
elalemin uğursuzunu, istihbaratçısını vs. bilgisayarımda misafir
etmemek bakımından.

Bu konulardaki eksiklerimiz de zamanla giderilir, göç yolda düzelir
ama mevcut durumu savunmak niye?

Selam ve sevgilerimle,

K. Deniz Öğüt