From: Selim Ozkan (sozkan@ozkanyazilim.com)
Date: Tue 31 May 2005 - 20:58:57 EEST
Mert Uzbaşlı wrote:
> Selam,
>
> Bence önce sorunu güzelce analiz edelim. Bilgi sahibi olmadan fikir
> sahibi olmayalım. Ortada bazı gerçekler var. Nedir bunlar? Birincisi
> LKD gerçekten büyük işler yapıyor. (Yapılanların ne kadar doğru, ne
> kadar gerekli olduğu ayrı bir konudur) İkincisi bu büyük işler tek
> başlarına gerçekleşmiyorlar. Üçüncüsü bu büyük işleri yapan belli
> sayıda insan var. Dördüncüsü her ne kadar dernek çalışma gruplarına
> ayrılmış olsada her sene insanlar değiştire değiştire başka bir cg
> için ve genelde birden fazlası için çalışıyorlar. Beşincisi ki bu çok
> önemli, aynı özgür yazılımlar gibi bu dernekte de bir bilgi paylaşımı
> ve aktarımı mevcut. Ben buna tecrübenin devri diyorum. Herkesin kabul
> edebileceği gibi çok çalışanlar çok konuşanlara oranla daha tecrübeli
> olurlar.
>
> Şimdi dernek hakkında çok konuşup, dernek için az çalışan herkesin
> biraz empati kurmasını rica ediyorum. Durum aynen şudur. Boş
> zamanlarınızın tamamını LKD'ye ayırıyorsunuz. Normalde yapmayacağınız
> işler yapıyor, gitmeyeceğiniz şehirlere gidiyor, görüşmeyeceğiniz
> insanlarla görüşüyorsunuz. Az uyuyor deli gibi e-posta trafiği
> yaşıyorsunuz. (yaşamaktan kastım her postayı tektek okumak herbiri
> üzerine ayrı ayrı kafa patlatmak) Seminerdi, fuardı, şenlikti,
> işinizden okulunuzdan aldığınız izninizi harcıyorsunuz. Bilmediğiniz
> şehirlerde geziyor, iş bitirmeye çalışıyor, resmi yazışmalar
> hazırlıyor bir yandan da soru soran insanlara cevap veriyor,
> yönlendirilmeye ihtiyacı olanları doğru yöne yönlendiriyorsunuz.
> Yardıma ihtiyacınız olduğu zaman yardım çağrısında bulunuyorsunuz,
> bazen yardım buluyorsunuz ama bazen insanlar bunu "yüksek mertebeden
> bir emir" gibi algılayıp size kızıyorlar. Gelecek nesillerin rahat
> etmesi için belgeler, etkinlikler için duyurular, bilgilendirici
> yazılar hazırlıyorsunuz, bunları web adreslerinizde ve e-posta
> listelerinde duyuruyorsunuz. Takip eden 10 gün içerisinde halihazırda
> yapmış olduğunuz açıklamaları okumaya üşenen, yada okuduğunu
> anlayamayan bir grup insanın benzer sorularına sabırla ve nezaket
> kurallarını koruyarak cevap yazıyorsunuz. Arada vakit bulamadığınız
> için cevap yazamadığınız birkaç kişi yine size kızıyor, hesap soruyor.
> Bazı konularda yardım edeceğini beyan eden insanlar sizi yarı yolda
> bırakıyor ve devrettiğinizi düşündüğünüz bir sorumluluk son anda yine
> omuzlarınıza biniyor. Olsun diyorsunuz yolunuza devam ediyorsunuz.
> Herşey olup bitiyor ve insanlara empoze etmeye çalıştığınız özgürlüğü
> arkasına alan insanlar çıkıp "şu olmamış, bu olmamış, bu zaten
> gereksizdi, şöyle olsaydı daha iyiydi, sizin g.tünüz kalkmış" tarzında
> mesajlar ile özgür iradeleri ile fikirlerini beyan ediyorlar. Siz
> olsaydınız bu tarz eleştrilere ne derdiniz? Üstelik ne harcadığınız
> zaman, ne harcadığınız emek, ne de insanların kaprisini çekmeniz için
> herhangi bir maddi kazanç sağlamıyorsunuz. Yine de insanlar yeterince
> bilgi sahibi olmadıkları için böyle konuşabiliyorlar diyorsunuz ve
> oturup içten bir açıklama yazmaya karar veriyorsunuz.
>
> Şimdi lütfen kimse çıkıp itiraz etmesin. Durum budur. İnanmayan
> deneyebilir, bizzat tecrübe edebilir. Kullanması gibi denemesi de
> bedava. (Aslında cep telefonu faturalarını hesaplarsanız denemesi
> kullanmasından daha masraflı)
>
> Ayrıca bütün bu tartışmaların çıkış noktası olan Enver'in mesajında
> haklı olduğu bir durum değerlendirmesi mevcut. Derneğin başka
> kurumlarla hızlıca yazışabilmesini sağlayacak bir "işgücüne" ihtiyaç
> var. Bu işgücünü parayla mı kiralarsınız, ya da bu işi kalıbına uygun
> yapabilecek kapasitede insanları (örn. hukuki yazışmalar için hukuk
> dilini bilen birisi) nereden bulursunuz onu bilemem. Tarışılması ve
> çözülmesi gereken konu budur bence. İşgücü olmadan bu tekerlek dönmez.
>
> Bence herkesin yapması gereken oturduğu yerden "öneri" adı altında
> "istek"lerini iletmesi yerine, en azından bu işlerin nasıl
> yapılabileceğine dair bir organizasyonel yapıyı "kafalarında"
> oluşturması ve önerisini "ben böyle birşey düşündüm.bu iş böyle
> yapılabilir. ama ben yapamam. şu işlerle uğraşan arkadaşlar yardımcı
> olabilirler" şeklinde dile getirmesidir. Ya da "şöyle birşey yapmamız
> lazım. nasıl yapabiliriz. ben düşünüyorum ama bulamıyorum." demek
> bile, "bu iş neden yapılmıyor?yapacaksınız mecbursunuz" demekten daha
> uygundur diye düşünüyorum.
>
> Hepinize iyi çalışmalar.
>
>_______________________________________________
>Dernek mailing list
>Dernek@liste.linux.org.tr
>http://liste.linux.org.tr/mailman/listinfo/dernek
>
>
S.Çağlar Onur wrote:
>Selamlar;
>
>Evet kötü çocuk olacağım, belki edepsiz, terbiyesiz, gereksiz de
>olacağım...
>
>
>Elimde geçen senelerde sevgili A.Murat Eren'in hazırladığı bir
>istatislik var. Konu Doruk'un bir çağrısı ile çıktığı için aklıma geldi
>ve buldum. İstatislikler Doruk'un Seminer Çalışma Grubu Başkanlığı
>süresince sadece kendisinin _bir_ sene içinde yaptığı yazışmalar ile
>ilgili, bu istatislikler sadece Doruk için değil tabi herhangi bir cg
>gönüllüsü ya da YK içide geçerli ve kat ve kat fazla;
>
>*** *** *** *** ***
>
>Doruk'un, Seminer Çalışma Grubu'nun kapalı çalışma listesine, seminer
>organizasyonu ve takibi çalışmaları ile ilgili sadece son bir yılda
>gönderdiği mesaj sayısı 1141. Bu da yaklaşık olarak 5Mb'lik salt metin
>bir arşiv oluşturuyor. Bu mesajların sadece 3Mb'lık kısmını kendi eli
>ile yazdığını varsaysak bu da yaklaşık 3.145.700 kez klavye tuşuna
>bastığı anlamına geliyor.
>
>Doruk, son bir yılda tam 184 (+/- 15) farklı kişi ile seminerler ile
>ilgili e-posta yolu temasa geçmiş, ya da kişilerin seminerler ile
>ilgili sorularına yanıt vermiş.
>
>Basit bir hesap ile Doruk mesaj başına 10 dakikasını ayırsa, bu 11410
>dakika yani 190.1 saat ediyor. Bu da Doruk'un geçtiğimiz yılının, ~30
>gününün mesai saatlerinin sadece seminer organizasyonu için mesaj
>yazmaya *adandığı* anlamına geliyor.
>
>*** *** *** *** ***
>
>Aranızda durumdan rahatsız olan ve birşeylerin değişmesi gerektiğini
>düşünenlere açık çağrı yapıyorum buradan, buyrun aşağıda duruyor
>herhangi bir LKD gönüllüsü için düşündüklerimi yazayım özetle;
>
>
>Neden yılda yaklaşık 30 günümü ben sadece derneğe ayırayım, kendi
>işimden gücümden, sevdiğim şeylerden, dinlenme saatlerimden olayım.
>
>İnsanlarla konuşmak için neden cep telefonu faturaları vereyim, bi
>yerden bi yere gitmek için neden uğraşayım. Neden saçma sapan içerikli
>maillara cevap vermeye, veya yardım isteyen penguenlere birazcık
>yardımcı olmak için listlerde günde dönen 100 küsür maili okuyayım, elim
>dilim dönerse cevap yazayım.
>
>Neden ÅŸehir ÅŸehir gezip insanlara birÅŸeyler anlatmaya, kendi doÄŸru
>bulduğum şeyleri anlatmaya çalışayım. Neden standları kurarken "amele"
>gibi masalar, sandalyeler taşıyım. Niye etkinliklerde insanlara ağzım,
>dilim kuruyuncaya kadar "Linux şöyle, LKD böyle" diye anlatayım.
>
>Niçin şahsi eşyalarımı kullanıma açayım, neden düzenli aidat vereyim
>hemde kimse vermezken.
>
>Niye yazı yazayım, gazetelere, dergilere fakslıyım. Niye baloncu ile
>konuşayım, çadırcı ile anlaşayım, kum almak için sabahın 7'sinde
>kalkayım.
>
>Neden "Teşekkür" etmeyi, "Yardım" etmeyi, "Güzel bir şeyin Parçası
>olmayı bilmeyen" bir sürü bireyin, "Eleştirmek" ve "Havlamak" dışında
>birşey yapmayanların lafına neden değer vereyim?
>
>
>Çünkü BİZ ENAYİYİZ, DERNEK BİZE MİLYARLAR VERİYOR, 7 SÜLALEMİN YAŞAMINI
>GARANTİ EDİYOR, HASTA OLUNCA BAKIYOR, HER DERDİMİ ÇÖZÜYOR değil mi?
>
>
>Boş-beleş konuşmak yerine yazı mı yazılacak bundan sonra ben yazıları
>yazarım, faksları çekerim diyecek kadar cesur, elini taşın altına
>koyacak kadar yürekli birileri çıksın ortaya.
>
>YK yapsın, cg kuralım o yapsın demek kolay. Kurduk CG, buyrun kim
>gönüllü? Kim var, öne çıksın. Kim bu yükü taşımak istiyor, yorulmak ama
>düzgün ve güzel bir şeyin parçası olmak istiyor.
>
>Çıkın e-posta istemcileriniz arkasından ve konuşmak yerine iş yapın...
>
>Saygılar
>
>
>------------------------------------------------------------------------
>
>_______________________________________________
>Dernek mailing list
>Dernek@liste.linux.org.tr
>http://liste.linux.org.tr/mailman/listinfo/dernek
>
>
+10000000000000
SANIRIM BU 2 MESAJ BU TARTIŞMAYA ARTIK BİR NOKTA KOYAR.
Yazılan mesajların kelime sayılarının toplamından oluşan bir metin
hazırlasaydık 10 tane NTVMSNBC yazısı çıkardı herhalde.
Bu insanların hakkını yemiyelim arkadaşlar. Bırakın yapmadıklarını onlar
yanlarına kalsın yaptıklarının sadece 10'da 1'ini yapsak ortada kim
yapsın diye tartışacak iş kalmaz inanın bana.
Herkese Sevgi ve Saygılar.
Selim ÖZKAN
_______________________________________________
Dernek mailing list
Dernek@liste.linux.org.tr
http://liste.linux.org.tr/mailman/listinfo/dernek