From: Doruk Fisek (dfisek@fisek.com.tr)
Date: Sat 25 Jun 2005 - 18:19:52 EEST
Merhaba,
Thu, 16 Jun 2005 10:42:33 +0300 tarihinde Ozer Tayiz
<info@teknobilge.com> yazdi:
Uzuuuun metin alintilamayi hic sevmem.
Bu thread hakkindaki goruslerimi yazacaktim, bir turlu firsat
olmamisti, bir baktim Ozer benim yazmak istediklerimin hemen hepsini
yazmis. Web temelli egitim disindakilerin altina imza atmak istedim.
Ozer'in mesajinin uzerinden zaman gecince, "yaw bu adam ne diyor"
demeyin diye yazdiklarinin tamamini alintiladim.
- dfisek
> Bir iki şey söylemeden edemeyeceğim.
>
> Ofis, hem düzenli, hem ciddi bir maliyet getiriyor. Bir senelik bütçe
> olarak baktığınızda, ayda 1-1.5 Milyar, yılda 12-18 Milyar gibi bir
> bütçeden bahsediyoruz. Bu maddi kısmı. Bir de ofis olunca, oraya her
> gün gidecek, açacak, gelene gidene dernek hakkında bilgi verecek vs
> çeşitli insanlara ihtiyaç olacak, düzenli zaman ayırmak gerekecek.
>
> Bence, derneğin önem/öncelik sıralaması ile, ayırdığı zaman/para
> birbiri ile orantılı olmalı. Bakıyorum, derneğin en büyük, en önemli
> faaliyeti olan şenlik, ofis için ayrılacak bütçe ile yapılabiliyor.
>
> Peki bir karşılaştırma yaparsak, mesela, senede bir şenlik kadar daha
> etkinlik yapmak, ya da 3-4 küçük ama odaklanmış etkinlik (Kamuda
> Linux, Eğitimde Linux, Linux ve güvenlik, Linux ve kobiler...) yapmak
> mı derneğe daha çok katkıda bulunur, ofis açmak mı diye olası diğer
> seçeneklerle karşılaştırdığımızda, ofis henüz benim ilk seçeneğim
> değil, o maliyete değecek kadar bir getirisi olacağına şu anda
> inanmıyorum.
>
> Ne bekliyoruz ofisten?
>
> *Buluşma/toplantı yeri olmasını
>
> *Dışarıya karşı bir "ciddiyet" "etiket" olması "prestij" sağlaması
>
> *Eğitim verilmesi
>
> Buluşma veya toplantı yeri olması, o kadar önemli bir ihtiyaç mı?
> Aktif çalışma grupları, YK, İK zaten istediği zaman toplanıyor.
> Toplanmak isteyen adama/gruba engel mi ofis olmaması? İk
> toplantılarının çoğu Bahar Cafe'de oldu, güzel de oldu. Yeter ki
> toplanmaya gönüllü yeterli insan olsun...
>
> Dışarıya karşı ciddiyet/prestij meselesi, bence abartılmaması gereken
> bir mesele. Yaptığımız işlerin iyi olup gereken tanıtımı saygınlığı
> kazandırması etiket/imaj meselesinden önemli olmalı.
>
> Eğitim verilmesinde başka etik sorunlar var. Eğitim verecek insanlar,
> zaten piyasadaki eğitim firmalarında eğitmenlik yapan insanlar. Neden
> kendi firmasında yüzlerce milyona verdiği eğitimi, LKD'de 10-20
> milyona versin? Çıkar çatışması oluşmaz mı? Sonra derneğin şimdiye
> kadarki bir geleneği var "biz size hizmet etmiyoruz, bu gönüllü bir
> şey" diyen, kesinleşmedi, tartışma halinde ama, "toplumsal
> sözleşmemiz"de, "hizmet satarak para kazanmamak, piyasadaki ürün/
> hizmetlerle rekabete girmemek" gibi bir ilkemiz var. Bu ilkeyi
> çiğnemeden nasıl eğitim vereceğiz (yüzyüze, uygulamalı, sınıf
> ortamında, ücretli...).
>
> Aslında ben kendim derneğin gelir elde etmesine taraftarım. Fakat bu
> ilkelerinden ödün vermek anlamına gelmemeli. Benim gördüğüm derneğe
> gelir elde edebilir iki faaliyet var, birincisi edergiyi basılı
> satılan dergi haline getirmek, ikincisi de web temelli düşük ücretli
> linux eğitimleri vermek.
>
> Derneğin, piyasaya öncülük edecek, örnek olacak faaliyetlerle gelir
> elde edebileceğini düşünüyorum. Biz diğer herkesden önce, diğer
> herkesden daha iyi bir Linux dergisi çıkarabileceksek, ve bu
> piyasadaki diğer Linux dergisi girişimlerine de örnek olabilecekse,
> bence yapmalıyız. Biz diğer herkesden önce, diğer herkesden daha iyi,
> herkesden daha ucuz web temelli eğitim verebileceksek, vermeliyiz.
> Salt para kazanmak için de değil, sektörün gelişimini hızlandırmak
> için, öncülük etmek için.
>
> Ama bu tür durumlarda da, işin içine para girince, gönüllü çalışan
> maaşlı çalışan ayrımını dernek içinde nasıl yapacağız? Şimdi dergiyi
> profesyönelleştirsek, kime para ödeyeceğiz, kime ödemeyeceğiz? Sadece
> editörle, kapak tasarımcısına mı para ödeyeceğiz? Ücret ödenecek
> elemanları aramızdan nasıl seçeceğiz? Yazarlar ücret alacak mı? Ücret
> almadan çalışan gönüllüler bu durumdan rahatsız olmayacak mı?
> Yazıların lisansı açık mı olacak, kapalı mı? Reklam-ücret alacak
> mıyız? Ücretle satılan bir dergi için, kopyalanırsa yasal takibini
> yapacak mıyız? gibi binbir etik-pratik sorun var. Bunları herkesi
> tatmin edecek şekilde aşmak zor. Pratik olarak, mesela dergi
> yazılarının lisansını kapalı/ticari bir lisans yapmaya birçok kişi
> karşı. Karşı olduğu bu durumda, gönüllü olarak görev de
> almayacaktır... İşi yapan olmazsa, o iş yapılmayacaktır...
>
> Dernek gelirleri için, ayda 5-10 milyon liranın düzenli
> toplanabilmesini, şu anda pratik bulmuyorum. Hem ödeyemeyecek bir
> sürü insan da vardır, hem daha yılda 10 milyonu 600 üyeden çok
> düzenli toplayamıyoruz. Hem mesela Ankara'da bir ofis kurduk diyelim,
> bunun İstanbul veya diğer şehirlerdeki üyelere pek bir geri dönüşü,
> getirisi olmayacak. Belki üyelerin bir yarısı "bana faydası yok, ben
> sizin Ankara'daki ofisiniz için para vermem" diyecek. Kısacası üyelik
> aidatı temelli gelir hesapları, çarşıya uymayabilir.
>
> "Kurumsallaşma" ihtiyacına katılıyorum, ama benim kafamdaki
> "kurumsallaşma" cicili bicili ofisten sekreterden önce, işlerin
> tanımlarının belgelerinin netleştirilmesi, üyelerin daha büyük bir
> kısmının cg'lerde aktif çalışan gönüllülere dönüştürülebilmesi,
> görevlerin yeni insanlara daha kolay aktarılabilmesi için gerekli
> standart eğitimlerin oluşturulması ve her yeni üyeye/gönüllüye
> verilmesi gibi altyapı çalışmalarını içeriyor...
_______________________________________________
Dernek mailing list
Dernek@liste.linux.org.tr
http://liste.linux.org.tr/mailman/listinfo/dernek