[Gelistirici] [Fwd: [Hata 8520] /dev dizini altında cdrom ve dvd bağları yok.]

Ahmet AYGÜN ahmet at pardusman.org
8 Mar 2009 Paz 03:46:41 EET


Ozan Çağlayan, Saturday 07 March 2009 20:23:44 tarihinde yazdı:
> Fatih burda "benim işim/okulum/dersim/sınavım var, vaktim olmuyor,
> yetişemiyorum siz de bir şeyler yapsanıza boş oturacağınıza" gibi bir şey
> söylememiş ki neden çarpıtıyorsun yahu?

Aşağıdaki paragrafa bakalım:

> Fatih Aşıcı, Saturday 07 March 2009 19:56:05 tarihinde yazdı:
> > İkide bir belge eksik şu eksik denip duruyor. Daha önce de söylendi. İş
> > yükü çok fazla. Örneğin diğer dağıtımlarda xorg ile uğraşan kalabalık bir
> > ekip var. Xorg için ayrı mail listeleri, paket depoları bile var. Peki
> > bizde ? Bir kişi, hatta yarım kişi. Derslerinden, sınavlarından,
> > projelerinden zaman bulupta haftada bir defa ofise gidebilirse ne ala.
> > Sadece xorg değil. kernel ile bir kişi ilgileniyor. kde ile 2-3 kişi. Tek
> > yaptıkları işler de bunlar değil.

"siz de bir şeyler yapsanıza boş oturacağınıza" hariç cümlenin kalanını yazmış 
zaten. O kısmını da şu paragraftan çıkardım:

> > Eldeki imkanlarla neler yapılabileceğini düşünmeden "onu yapacağınıza önce
> > bunu yapın" tarzi şeyler söylemek yerine herkes bilgili olduğu, ilgi
> > duyduğu konuda elinden geleni yapmaya çalışsa daha iyi olacak. Boş
> > konuşmalarla tartışmaları uzatmaya hiç gerek yok.

Hadi ben ikinci kısmı yanlış anladım. Peki arkadaşlar siz gerçekten iş 
yükünüzün hafif olduğunu düşündüğümüzü falan mı zannediyorsunuz?

3. nesil (benim kronolojimde) geliştiricilersiniz. 1. nesil ve 2. nesilin 
nasıl iş yükü altında çalıştığını yakından gözlemlediğim için şu kadarını 
söyleyebilirim öyle düşündüğüm falan yok.

Sürekli "şu işi şöyle yapalım", "şuyumuz buyumuz eksik" dendiğinde iş yükünde 
düğümleniyoruz. Ozan'ın önerisinde bile tek engelimiz İngilizce bilip 
bilmemek değil ki, bu işi sürdürülebilir kılmak. 2 gün sonra hangimiz 
Türkçe'den İngilizce'ye çevirmekten sıkılmayacağız ya da tam tersi?

Geliştiriciler olarak bugzillaya vakit ayıramazken (arada cengaverler var 
onları ayrı tutuyorum) 2 dilde birden yorum yazıp geri besleme beklemeye ne 
kadar sabredebiliriz?

> Çıkmayan bir anlamı zorla çıkartmaya çalışıyorsun. "Ne yapıyorsun da 
> konuşuyorsun" diyen de olmadı kimseye.
Zorla çıkartmaya çalıştım, özür dilerim.

> Sadece bleeding edge olduğumuzu - desteksiz - bir şekilde savundun ve Fatih
> ile ben buna cevap verdik.
Teşekkür ederim.

> Bu üslubunla ben de bu tartışmaya daha fazla katılmayacağım. Dil
> konusundaki bir çekincemi dile getirdim, çözüm aramaya çıktım yine yolda
> motor bozuldu.
Hadi onu da elimden geldiğince düzeltmeye çalışayım ama belirtilmemiş olması 
üslubundan hoşnut olunduğu manasına gelmiyor açık söyleyeyim.

> Doruk'un dediği gibi başına buyruk bireysel karar uygulamanın da bir çözüm
> olmadığını biliyorum. Ben elimden geleni yaparım iki kelam İngilizce özet
> yazarak, bu kadar. Elini vicdanına koyup da insaflı düşünen başkaları
> varsa, onlar da gerektiğinde yabancı kullanıcı/geliştiricilere ilgi
> gösterip, sorunlarını çözmeye çalışırlar.
Bu noktada kaçırdığım bir şey var galiba. Gördüğüm kadarıyla İngilizce hata 
raporlarına İngilizce, Türkçe hata raporlarına Türkçe cevap veriyoruz ve 
sorun ikisini senkron götüremememizden kaynaklanıyor. Fakat yine de yabancı 
raporlayanlara şefkat gösteriliyor diye düşünüyorum.

> Bir de empati güzel bir şey, kendinizi o insanların yerine koyun.
Aynı şekilde karşı çıkarken kendimi Türkçe bilen İngilizce bilmeyen bir Pardus 
kullanıcısının yerine koyuyorum. Anadilimi konuşan insanların yazdıklarını 
anlamamak koyardı açıkçası.
-------------- sonraki bölüm --------------
A non-text attachment was scrubbed...
Name: kullanılamıyor
Type: application/pgp-signature
Size: 197 bytes
Desc: This is a digitally signed message part.
URL: <http://liste.pardus.org.tr/gelistirici/attachments/20090308/de656178/attachment-0002.pgp>


Gelistirici mesaj listesiyle ilgili daha fazla bilgi