[Pardus-kullanicilari] camia cami cem'/önceki iletim karışmış biraz.

Hasan Bektaş hasbektas at hotmail.com
11 Mar 2011 Cum 02:33:36 EET


Merhaba,

Camia sözcüğünün bilgisayar dünyasında yer almaması gerektiğini 
yaklaşık 8 ay önce söylemiş ve hayli eleştiriye muhatap olmuştum. Bu 
sebeple son günlerdeki tartışmalara katılmama kararı almıştım, 
kararıma uyacaktım; velev ki bu elmek yazılmamış olsaydı...
Pardus ortamına ileti yazarken elimden geldiğince dil bilgisi kurallarına 
uymaya çalışıyorum. En azından noktadan sonra küçük harfle 
başlamıyorum. Bildiğim kadarıyla noktalı, noktasız virgülü, doğru yerde 
kullanmaya çalışıyorum. Diğerlerini de... En önemlisi kimseye akıl 
vermeye kalkışmıyorum.  
Camia sözcüğüne muhalefet etmemin sebebi Türkçe değildir. 
Yaşantımızda yaygın olarak kullanılan bir sözcüğün sözlüklerimizde yer 
almaması da fazla ilgilendirmez beni. Türkçe konuşanların ağız ve 
gırtlak yapısına uygunsa ya da uydurulabilecekse sözlüklerimize alırız 
olur biter. Kanımca önemli olan kelimenin zaman ve mekanla olan 
uyumlu ilişkisidir. Küçük bir örnek vereyim izninizle:
Gül-i ruhsâruna karşu gözümden kanlu akar su..(Fuzuli)

Yanağından gül dererler...(Karacaoğlan)

Eğer Fuzuli sarayda değil Toros'larda yaşamış olsaydı “ruhsar” yerine 
“yanak” derdi, tıpkı Karacaoğlan sarayda yaşasaydı “yanak” yerine 
“ruhsar” diyeceği gibi. Yani Toros'larda “ruhsar” demek ne kadar 
uyumsuzsa, sarayda “yanak” demek o kadar uyumsuzdur. Pardus ve 
camia sözcüklerinin birlikte kullanıldığındaki uyumsuzluk kadar. Bunun 
osmanlıcılıkla, batıcılıkla, laiklikle, ulusalcılıkla ilgisi yoktur. Retorik 
sorunudur. Zamanlar arasında kaybolma sorunudur.

Tabii kanımca. Ancak elmeğinizin son cümlesinenin son ibaresine 
katılmadığımı belirtmeliyim. Herkes istediği gibi düşünür, herkes 
istediği dine inanır, buraya kadar tamam... Ama herkes “istediği gibi 
konuşamaz”.  Konuşursa senfoni değil kakafoni olur. Sanırım Küçük 
Prens bunu kast etmişti “konuşmak anlaşmazlıkların kaynağıdır 
derken”.
Alttaki beyti yazıp yazmama konusunda hayli tereddüt ettim. İsmiyle 
müsemma sıfatıyla örtüştüğü için “bülend” üzerine Hafız'a müracaat 
ettim.

Der na'l-i semend-i û şekl-i meh-i nov peyda/
Vez kadd-i bulend-i û bâlâ-yi sanevber pest.
(Hafız)

Muhtemelen anlayan pek az olacaktır. Kötü bir anlamı olmadığını 
peşinen söyleyeyim.
Windows illetinden kurtulalım...
sağlıklı uzun ömür dileklerimle...
Hasan









10 Mart 2011 Perşembe günü (saat 18:00:33) bilgili bülend şunları 
yazmıştı:
> bu kelimeler çağdaş modern batılı kelimeler (kelam) değildir. eski 
gerici
> yobaz tabir ettikleri bazılarının istimal ettikleri kelimelerdir....kendini
> ilerici çağdaş  laik ulusalcı zanneden kişiler daha çok osmanlıyı , 
islamı
> hatıra getirmeyen. batıyı düşündüren özendiren kelime cümle  
hikaye roman
> yaşam biçimi düşünce şeklini  sağlayıcı olmasına isterler. bakın 
istiklal
> marşına , gençliğe hitabeye  onlarda ki manayı tazammun edecek 
şimdiki
> çağdaş ve modern kelimeleriniz*  o camii manayı ifade mukedir bir 
kamette
> midir *
> saygılarımla.
> herkes istediği gibi düşünür, inanır konuşur yaşar vesselam


Pardus-kullanicilari mesaj listesiyle ilgili daha fazla bilgi