[Pardus-kullanicilari] camia cami cem'

Hasan Bektaş hasbektas at hotmail.com
11 Mar 2011 Cum 02:24:17 EET


Merhaba,

               Camia sözcüğünün bilgisayar dünyasında yer almaması 
gerektiğini yaklaşık 8 ay önce söylemiş ve hayli eleştiriye muhatap 
olmuştum. Bu sebeple son günlerdeki tartışmalara katılmama kararı 
almıştım ve kararıma uyacaktım; velev ki alttaki elmeğiniz yazılmamış 
olsaydı...
               Pardus ortamına ileti yazarken elimden geldiğince dil bilgisi 
kurallarına uymaya çalışıyorum. En azından, noktadan sonra küçük 
harfle başlamıyorum. Bildiğim kadarıyla noktalı, noktasız virgülü, doğru 
yerde kullanmaya çalışıyorum. Diğerlerini de... En önemlisi kimseye akıl 
vermeye kalkışmıyorum.  
               Camia sözcüğüne muhalefet etmemin sebebi Türkçe değildir. 
Yaşantımızda yaygın olarak kullanılan bir sözcüğün sözlüklerimizde yer 
almaması da fazla ilgilendirmez beni. Türkçe konuşMerhaba,

Camia sözcüğünün bilgisayar dünyasında yer almaması gerektiğini 
yaklaşık 8 ay önce söylemiş ve hayli eleştiriye muhatap olmuştum. Bu 
sebeple son günlerdeki tartışmalara katılmama kararı almıştım, 
kararıma uyacaktım; velev ki bu elmek yazılmamış olsaydı...
Pardus ortamına ileti yazarken elimden geldiğince dil bilgisi kurallarına 
uymaya çalışıyorum. En azından noktadan sonra küçük harfle 
başlamıyorum. Bildiğim kadarıyla noktalı, noktasız virgülü, doğru yerde 
kullanmaya çalışıyorum. Diğerlerini de... En önemlisi kimseye akıl 
vermeye kalkışmıyorum.  
Camia sözcüğüne muhalefet etmemin sebebi Türkçe değildir. 
Yaşantımızda yaygın olarak kullanılan bir sözcüğün sözlüklerimizde yer 
almaması da fazla ilgilendirmez beni. Türkçe konuşanların ağız ve 
gırtlak yapısına uygunsa ya da uydurulabilecekse sözlüklerimize alırız 
olur biter. Kanımca önemli olan kelimenin zaman ve mekanla olan 
uyumlu ilişkisidir. Küçük bir örnek vereyim izninizle:


Gül-i ruhsâruna karşu gözümden kanlu akar su..(Fuzuli)

Yanağından gül dererler...(Karacaoğlan)

Ruhsar yanak demektir. Eğer Fuzuli sarayda değil Toros'larda yaşamış 
olsaydı “ruhsar” yerine “yanak” derdi, tıpkı Karacaoğlan sarayda 
yaşasaydı “yanak” yerine “ruhsar” diyeceği gibi. Yani Toros'larda 
“ruhsar” demek ne kadar uyumsuzsa, sarayda “yanak” demek o kadar 
uyumsuzdur. Pardus ve camia sözcüklerinin birlikte kullanıldığındaki 
uyumsuzluk kadar. Bunun osmanlıcılıkla, batıcılıkla, laiklikle, ulusalcılıkla 
ilgisi yoktur. Retorik sorunudur. Zamanlar arasında kaybolma 
sorunudur.

Tabii kanımca. Ancak elmeğinizin son cümlesinenin son ibaresine 
katılmadığımı belirtmeliyim. Herkes istediği gibi düşünür, herkes 
istediği dine inanır, buraya kadar tamam... Ama herkes “istediği gibi 
konuşamaz”.  Konuşursa senfoni değil kakafoni olur. Sanırım Küçük 
Prens bunu kast etmişti “konuşmak anlaşmazlıkların kaynağıdır 
derken”.
Alttaki beyti yazıp yazmama konusunda hayli tereddüt ettim. İsmiyle 
müsemma sıfatıyla örtüştüğü için “bülend” üzerine Hafız'a müracaat 
etmenin yerinde olacağına karar verdim.

Der na'l-i semend-i û şekl-i meh-i nov peyda/
Vez kadd-i bulend-i û bâlâ-yi sanevber pest.
(Hafız)

Muhtemelen anlayan pek az olacaktır. Kötü bir anlamı olmadığını 
peşinen söyleyeyim.
Windows illetinden kurtulalım...
sağlıklı uzun ömür dileklerimle...
Hasan



10 Mart 2011 Perşembe günü (saat 18:00:33) bilgili bülend şunları 
yazmıştı:
> bu kelimeler çağdaş modern batılı kelimeler (kelam) değildir. eski 
gerici
> yobaz tabir ettikleri bazılarının istimal ettikleri kelimelerdir....kendini
> ilerici çağdaş  laik ulusalcı zanneden kişiler daha çok osmanlıyı , 
islamı
> hatıra getirmeyen. batıyı düşündüren özendiren kelime cümle  
hikaye roman
> yaşam biçimi düşünce şeklini  sağlayıcı olmasına isterler. bakın 
istiklal
> marşına , gençliğe hitabeye  onlarda ki manayı tazammun edecek 
şimdiki
> çağdaş ve modern kelimeleriniz*  o camii manayı ifade mukedir bir 
kamette
> midir *
> saygılarımla.
> herkes istediği gibi düşünür, inanır konuşur yaşar vesselam


Pardus-kullanicilari mesaj listesiyle ilgili daha fazla bilgi