[Pardus-kullanicilari] Bir seneye yakın PARDUS kullanıyorum

Necmettin Begiter necmettin.begiter at gmail.com
8 Ara 2007 Cmt 22:13:13 EET


On Sat, 08 Dec 2007 17:54:00 +0200, selim ok <selimok at gmail.com> wrote:

> 08.12.2007 tarihinde Ahmet Akmaz <linukscular at gmail.com> yazmış:
>> Ancak burada hemen şu hususu ifade edeyim ki Pardus'u geliştirenlerden
>> birinin hatası hepsinin hatasıdır. Çünkü onlar, bir ekip hâlinde
>> çalışıyor olmalılar (en azından ben böyle olduğunu düşünüyorum). Buna
>  Buna hic katilmiyorum. Hatalar sahiplerine aittir. Pardus ekibinin  
> yalnizca
> bir beyni olmadigina göre, beyin sayisi kadar farkli düsünce cikabilir.  
> Hic
> bir gelistirici digerine sen sunu söyle bunu söyleme diyemez.

Çok alâkasız gibi görünen iki örnek göstermek istiyorum. (Herhangi bir  
siyasî söylem değildir, sadece bir örnektir,) PKK yüzünden bir kısmımızın  
Kürtlerle ilgili düşünceleri olumsuz etkilenmiyor mu? Kimin yaptığı belli  
olmayan bir eylemi belirli bir milletin bireylerinin yaptığı yönünde  
birşeyler ortaya çıktığı veya çıkarıldığı zaman o eylemden etkilenen  
millet diğerine düşman olmuyor mu? (9/11 olayını hatırlayınız.) Belirli  
bir grubun, organizasyonun veya topluluğun bir bireyi bir eylem  
yaptığında, özellikle bu eylem sivri bir eylemse, o grubun, organizasyonun  
veya topluluğun tamamı bundan etkilenir. Eğer bir geliştirici herhangi bir  
şeye gereğinden fazla tepki verdiyse, insan doğasının bir gereği olarak,  
bu davranışın tüm geliştiricilere atfedilmesi, sadece çeyrek saniye sürer.  
Bir geliştirici diğer geliştiricilerden herhangi birisine "sen şunu söyle"  
diyemez belki, ama "şunu söylemen-söylemem yanlıştı" veya "şöyle  
söyleseydin-söyleseydim daha iyi olurdu" diyebilir, birini tanıyan herkes,  
bir şekilde o insanın davranışlarında katkı veya etki sahibidir. Nasıl ki  
SVN deposunda bir geliştiricinin yaptığı hatayı *gerektiğinde* bir başkası  
düzeltiyorsa, birinin davranış veya söylem hatasını da gerektiğinde bir  
başkası, daha sonra aynı hatanın tekrar edilmemesi için, o kişiye  
bildirebilir (bunun toplum önünde söylenmesi o geliştiricinin karizmasını  
ve kredisini sarsacağından bunun toplum önünde yapılması yanlıştır). Siz  
haklı olabilirsiniz (elbette burada "siz" Selim Bey değil hepimiziz), ama  
bu sizi iyi yapmaz. Sizi iyi yapan davranışlarınızdır. (Bu paragraf Selim  
Bey'e cevap niteliğinde değildir, sadece doğru yolu bulma çabasıdır.)

Öte yandan, Selim Bey'in söylediklerinin de doğruluğu yadsınamaz. Herkes  
kendisinden sorumludur. Hatalar sahiplerine aittir. Ama (bence) o kişiler  
hiç bir tüzel kişi için çalışmıyorlarsa.

> Pardus'u geliştirenlere yönelik düşündüklerim.
>> 1) Kişiler, Pardus'la ilgili düşündüklerini söyledikleri zaman çoğu
>> defa azarlar gibi cevap vermektedirler. "Siz bize muhtaçsınız" havası
>> içinde hareket ediyorlar.
> Bu havayi hic hissetmedim ben. Neredeyse 2 yildir bu listeyi takip  
> ediyorum.
> Zaman zaman gelistiricilerden asiri tepki geldigi oluyor, ama "Siz bize
> muhtaçsınız" edasiyla birsey söylediklerine rastlamadim.

Sanırım burada beyefendinin kastı, "biz bu kadarını yapabiliyoruz,  
yapabiliyorsanız sizin de katkılarınıza açığız" söyleminin, Türkiye'de  
henüz özgür dünyanın işleyişinin tam bilinmiyor olmasından kaynaklanan  
durumu. Her ne kadar bu doğru da olsa, biz toplum olarak mantıksal değil  
duygusal olduğumuz için (ve daha çok da başka sebeplerden), "ben bunun  
yanlış olduğunu düşünüyorum" söylemine herhangi bir kişinin "düzeltmekte  
özgürsünüz" cevabını vermesi bizim toplumumuzda bir "hönk?"e sebep oluyor.  
Fiziksel dünyada karar mekanizması başkalarının elinde olduğu için ve buna  
alıştı(rıldı)ğımız için sanal dünyanın özgür alanlarındaki "düzeltmekte  
özgürsünüz" davranışına alışmakta zorluk çekiyoruz.

> 2) Her hangi bir problemle ilgili bir soru geldiğinde kendilerince
>> soru çok basitse soru soran kişiyi bilgisizlikle itham eder bir tavır
>> takınıyorlar.

Bu, iyi veya değil, gerçek dünyada da böyledir. Bir toplantıya hazırlanmış  
olarak gitmeniz gerekiyorsa ama siz hiç bir hazırlık yapmadan giderseniz,  
insanların sizi aşağılaması, sizinle alay etmesi veya sizi suçlaması  
olasılıklarını da peşinen kabul etmiş sayılırsınız. Bence bu noktada yine  
toplum olarak duygusal olmamız devreye giriyor. Özgür dünyanın kurallarını  
Avrupa ve Amerika vatandaşları koydu ve onlar duygusal (bu noktada olası  
itirazları düşünerek ufak bir şey söyleyeyim, duygusallık günlük yaşamda  
değil iş yaşamında anlaşılır) değil, o yüzden özgür yazılım dünyası da  
duygusal değildir (örneğin, dünyadaki en kral geliştiricinin bir hatasını  
bulup düzeltebilirsiniz, kralcılar onu korumaya çalışacaktır ama kralın  
tanrı olmadığını bilen insanların sizin elinizden tutması da kuvvetle  
muhtemeldir), bizim anlamamız ve uyum sağlamamız gereken budur.

> Şimdi de Pardus kullanıcıları ile ilgili düşündüklerimi dile getirmek
>> istiyorum.
>> Bazı kullanıcılar,
>> a) Bu email gurubundaki herkesi kendilerinin hizmetine amade kişiler
>> olarak görmektedirler.
>> b) Bir problemleri olduğu zaman onlar ister istemez cevap verilsin
>> istiyorlar.
>> c) Tenkitlerini yaparken sitem dolu bir üslup kullanıyorlar.
>> d) Yazdıkları yazıları ciddiye almadan çal kalem yazıyorlar.

(d) şıkkıyla ilgili birşey söylemek istiyorum. Bu akşam komşuya çaya  
indik, orada gazete okudum biraz. Orada, öğretmenleri yeren bir yazıya  
öğretmenlerden gelen tepkileri açıklayan bir köşe yazısı okudum. O  
yazarımız tepki olarak gelen yazılardan örnekler vermiş, öğretmenlerin  
büyük çoğunluğunun noktalama işareti kullanma özürlü olduğunu, bazı  
kelimeleri düzgün bile yazamadıklarını, tabiri caizse "paldır küldür"  
yazdıklarını söylüyor (ki doğrudur, eski bir öğretmen olarak doğruluğunu  
teyit edebilirim). Öğretmenlerin bir kısmıyla Pardus kullanıcılarının bir  
kısmı arasında bir fark olmasını beklemeyelim derim.

Necmettin


Pardus-kullanicilari mesaj listesiyle ilgili daha fazla bilgi