From: Yunus ÇİÇEK (ycicek@karma-d.com)
Date: Wed 02 Mar 2005 - 14:29:48 EET
Selamlar Çağlar Kardeşim;
Bu tür yazılara üzülmeye hiç gerek yok.
Yol doğrudur,yöntem doğrudur, yapılan iş çok büyük bir iştir.
Yazılım mandacılarının sizlerin şevkini kırmasına müsade etmeyin.
Emeği geçen herkesi senin şahsında alınlarından öpüyorum.
Selamlar,Saygılar.
Yunus ÇİÇEK
----- Original Message -----
From: "Melih Bayram Dede" <mbdede@gmail.com>
To: <dernek@liste.linux.org.tr>
Sent: Wednesday, March 02, 2005 1:55 PM
Subject: RE: [Dernek] Gazetecilerle dikkatli konuşmak ve kurumsal iletişimde
bulunmak
Merhabalar,
Bu listeye haber sonrası üye oldum.
Bana gelen değerli görüşleri liste üyeleriyle paylaşmak isterim. Lütfen
dikkatle okuyun. Çok değerli fikirler var içlerinde.
Selamlar,
Melih Bayram Dede
++++++++++++++++++++++
Ah Dede, vah Dede sen neymissin sen ...
Umit Bozkir
++++++++++++++++++++++
Oncelikle selam ede gozlerinden operim.
Tubitak 'Pardus' ile ilgili yazdigin bir makaleyi okudum. hem guldum hemde
sinirimden kahr oldum. " Herkes iyi guzel yazmissin diye mail gondermezya
!!! "
1. Tubitak kendini Turkiyede ilk olarak Turkce Linux isletim sistemi yaptim
diye ortaya attigini hic bir yerde okudugumu sanmiyorum ki sen bu kanaate
nereden vardini ? zira adamlar sadece bir proje baslatmis " sizinde
bahsettiginiz gibi gelecek, turknix vs.vs" devlet kanallarindan biri oldugu
icin ulusal isletim sistemi diye adlandırmıstır. bunu herkes bagrina
basarken sizin ayaklanmanizin sebebini anlayamadim ?
2. Linux veya Pardus hakkinda yaz yazmadan " ben niye editor olmadamin diye
dusundugumde tek gerekli aciklamam olabilir. cunku arastirmaya ayiracak
vaktim yok. nedenmi birkac yere ornek "google" pardus kurulan cd diye
arattirsaniz bu calisan cd' nin test amacinda piyasaya ciktigini cesitli
konfigirasyonlarda calisip calismadigi vs.vs. yani daha dogrusu bundan
sonraki asama Pardus Kurulan CD olarak piyasaya cikacaktir. yani editor
olmak bos insanlarin harci olmasa diye dusunuyorum. Bir konuyu yazmadan once
arastirma yapabilecek kabiliyete sahip insanlarin editor olmalarini talep
ediyorum
3. Virus Bulasmayan sistem ne demek?
Bu kadarına pes doğrusu.
hocam dunyadaki herkesin kullandigi bir arama motoru var. buraya "kürdan"
yazsanız bile kereste " ustunuze alinmayin" halinden yapim asamasina kadar
detayli aciklama bulabilirsiniz. sadece sunu yaziyorum.
www.google.com girip linux neden virus bulasmaz diye arama yaparsaniz bir
kac bilgiye sahip olursunuz diye dusunuyorum.
biraz daha bir seyler yazmak gerekir ama su an cikmak zorundayim.
Saygi ve Sevgiler.
Recep Kurtarici
++++++++++++++++++++++
Selamlar;
Yeni Şafak gazetesi Bilişim ekinde yazmış olduğunuz "TÜBİTAK'A CD'DEN
ÇALIŞAN YAZILIMLA ÖVÜNMEK YAKIŞMAZ" isimli haberiniz ile ilgili şahsi
görüşlerimi yazıyorum. Burada yazdığım hiç birşey Kurumumu ve projemi
bağlamaz, tamamen kendi görüşlerimdir, kendi sorumluluğumdadır.
Bir Bilgisayar Mühendisi ve Özgür Yazılım Geliştiricisi olarak yazınızı
tarafsız bir gözle okurken ne yazık ki beni rahatsız eden teknik ve sosyal
konulardaki bilgi eksikliğinizi düzeltme ihtiyacı hissettim.
Tek CD'lik ve _basit_ bir işletim sistemi diye tabir ettiğiniz ve hemen yan
sütünda bulunan "Virüs Bulaşmayan Sistem Ne Demek?" isimli yazınızdan da
anladığım kadarıyla ne yazık ki bir gazeteci, bir araştırma adamı, tarafsız
bir göz ve ülkemizin ışıyan yüzü olarak ne hakkında konuştuğunuzun pek
farkında değilsiniz.
Pardus Çalışan CD, yazınızda bahsi geçen herhangi bir çalışan cd'den (
Türkiye'de geliştirilen ya da yurtdışı merkezli ) büyük farklar
içermektedir. Bunlardan en önemlisi ÇOMAR ismi verilen ve sistemdeki
ayarların merkezi bir yapıda birleştirilmesini ve sisteme entegre/sistemle
birlikte hareket etmesini sağlayan yazılımdır.Tamamlandığında sadece
Türkiye'de değil dünyada ses getirecek bir projedir ÇOMAR. ÇOMAR Pardus
Çalışan CD içinde prototip olarak yer almaktadır. PİSİ, YALI gibi önemli
yazılım projeleri halen geliştiriliyorlar.
Pardus Çalışan CD ve doğal olarak Pardus Dağıtımı, UTF-8 ismi verilen
kodlama standartına tam ve eksiksiz destek veren _Dünya üzerindeki_ ilk ve
şu an için tek dağıtımdır.
Pardus Çalışan CD, Dünya üzerinde dilimiz Türkçe'ye tam ve eksiksiz destek
veren, yazılımların dilimiz ile ilgili sorunlarını çözüp ana geliştiriciye
ileten ve bu sayede diğer dağıtımların da sorununu çözen, onların ilerki
versiyonlarda dilimizi düzgün kullanmasını sağlayan ilk ve tek Türkiye
Merkezli geliştirilen dağıtımdır.
Pardus Çalışan CD, yazınızda bahsettiğiniz geçmişten bu yana çalışan ve
belirli bir tecrübeye sahip oluşumların geliştiricilerinin de içinde
bulunduğu bir ekip tarafından geliştirilmektedir. Eğer yeterince araştırma
yapmış olsa idiniz Gelecek Linux diye yazınızda bahsettiğiniz dağıtımın
geliştiricilerinin Uludağ Projesi Geliştirici ekibi arasında olduğunu zaten
siz benden önce bulabilirdiniz.
Pardus Çalışan CD, Türkiye'de ki Özgür Yazılım camiyasını bir şemsiye
altında toplamayı hedefleyen/kısmen başaran, katkıcılar, destekleyiciler ile
beraber bir kamu kurumu tarafından Açık Proje olarak yürütülen ilk projedir.
Uludağ, yazınızda bahsettiğiniz diğer Çalışan CD üreten değerli
gruplar/insanlar, tecrübeli çeviri grupları ve ülkemizdeki değerli özgür
yazılım insanları ile her daim temasta olan ve olacak olan bir projedir.
Bu katkıcılar, destekleyiciler ile birlikte dağıtım oluşturmak adına beraber
çalışmayı kendine ödev edinmiş bir projedir. Pardus bahsettiğiniz
oluşumların dışında bir oluşum, bir proje değil, bu oluşumların tam
ortasından çıkan bir üründür.
Pardus Çalışan CD, e-posta istemcisinden, kabuğa, medya yürütücüsünden Ofis
uygulamalarına kadar geniş yelpazedeki uygulamaların sorunlarını çözen,
bunları entegre eden, üzerine kendi yazılımlarını/teknolojilerini koyan bir
dağıtımın ilk ürünüdür.
Proje rüştünü ispatlamış ve yazdığınızın aksine TÜBİTAK'ın övünmesi gereken
bir ürün vermiştir. Hatta şahsi kanaatim sadece TÜBİTAK'ın değil tüm
Türkiye'nin böyle bir ürün ile övünmesidir. Seneler süren ve dış ülkelere
olan teknoloji bağımlılığımızı çözmek, zincirlerden kurtulmak için atılmış
dev bir adımdır bu proje.
"Virüs Bulaşmayan Sistem Ne Demek?" yazınızda bahsettiğiniz Windows gene
sandığınızın aksine dünyanın en çok kullanılan işletim sistemi değildir.
Eğer yeterince araştırma yaparsanız sektörün en çok kullanılan işletim
sistemlerinin masaüstü sistemler değil sunucu sistemler olduğunu ve bu
sistemlerin büyük çoğunluğunda UNIX, BSD ve Linux türevlerinin kullanıldığı
bilgisine ulaşabilirsiniz.
Virüs yazarlarını Gates'e düşman bir kitlenin işleri olarak nitelendirmek
zaten traji komik bir durumdur. Dünya anti-virüs piyasası alanındaki esas
oyuncuların ellerinde ki istatisliklere göz atacak zaman bulabilirseniz bu
işin çok kar getiren bir iş kolu olduğunu kolayca görebilirsiniz. Bir komplo
teorisi virüslerin bir çoğunun bu firmalar tarafından yazdırıldığını söyler,
buna da inanmak, Gates düşmanlığı hikayesine inanmak kadar basit geliyor
bana.
Linux işletim sistemi %100 güvenli midir? Hayır, dünya üzerinde hiç birşey
%100 güvenli diye tabir edilemez zaten. Burda farkı yaratan koda bakan göz
sayısıdır. Açık projelerin üzerinde gezen milyonlarca göz buradaki olası
güvenlik açıklarını bulmaktadır. Bir güvenlik açığı çıktığında gene aynı
milyonlarca göz olaya müdahale edip durumu düzeltebilmektedir.
Sistemlerine virüs, trojan, backdoor bulaşan tüm sistemlerdeki hata
yöneticilerinindir. Güvenlik listelerini takip ederseniz, kötü niyet
dışında, insanlar buldukları açıkları önce ilgili kurum/kuruluş/projeye
bildirmekte ve ilgililer sorunu çözdükten sonra bu bulgularını
yayımlamaktadır. Etik olan budur ve çözümü bu kadar basittir. Kapalı kaynak
kodlu yazılımların eksisi buradadır. Geliştirilme sürecinde sadece belli
sayıda mühendis, mimar, tasarımcı olduğu için soruna müdahale edecek ekip bu
insanlar ve iş yükleri ile doğru orantılıdır.
Bunun en komik örneklerinden biri SSL kütüphanesinde çıkan açıktır. Açık
yayımlandıktan 4 saat sonra özgür platformlarda kapatılmış ama özgür olmayan
yazınızda bahsi geçen işletim sisteminde kapatılması 3 ay sürmüştür. Bu 3 ay
süresinde bu şirket müşterilerine güvenli bağlantı sağlayan SSL protokolünü
kullanmamalarını salık veren e-posta atmaktan başka bir varlık ne yazık ki
gösterememiştir.
Şimdi siz kendinizi FBI sayın, MİT sayın, içinde ne geçtiğini ne olduğunu
bilmediğiniz bir işletim sistemine mi güvenirsiniz yoksa herkesin gözü
önünde geliştirilen özgür bir işletim sistemine mi.
Seneler önce ortaya çıkan "NSA Backdoor" kelimesini Google'da aratıp çıkan
sonuçlara göz atmanızı tavsiye ederim.
Bu gün bahsettiğiniz şirketin kendi ülkesindeki federal güvenlik birimleri
kendi raporlarında güvenli işletim sistemi olarak Linux'u deklare ederken,
dünya nüfüsunun 6'da 1'ini oluşturan Çin kendi işletim sistemini
kullanırken, avrupa da bir sürü hükümet geçiş çalışmaları yaparken/ bu
çalışmalara hazırlanırken ülkemizin neyinin eksik olduğunu anlayamıyorum.
Basit diye tabir ettiğiniz işletim sisteminin kalbini oluşturan çekirdek,
bugün bir yazılım firması tarafından yazılmaya kalksa bugünün parası ile 650
milyon dolar ederken, üzerinde çalışan milyonlarca yazılımla birlikte sizin
önünüze sunulan bu sisteme basit demek çok komik bence.
EULA lisansı ile dağıtılan ve size sadece kullanım hakkı _kiralanan_,
üzerinde değişiklik yapamadığınız, nasıl çalıştığını zarfı açarak
sorgulamayacağınızı taahüt ettiğiniz, arkadaşınıza kullansın diye
verdiğinizde yasalar karşısında adi bir hırsız konumu aldığınız herhangi bir
işletim sistemini kelle başı 100$ küsur vererek kullanmak istiyorsanız
buyrun, kimse elinizi tutmuyor. Ama ülkemiz yurtdışından milyarlarca doları
kredi olarak alırken aynı paraya yakın paraları bir şirkete ve sadece bir
adamın cebine ödüyorsa burada durun derim.
Aynı adam kafasına göre kararlar alacak güce, ülkemizdek itüm işlerin
aksamasına neden olacak kararlar alırsa ne olacak? Bunların örneği var,
bahsi geçen işletim sistemi İran, Küba v.s gibi ABD'nin istemediği
devletlere satılması yasak bir ürün. Bir felaket senaryosu belki ama yarın
adam çıkıpta Türkiye'ye girmesi, kullanılması yasak derse ne yapacağız?
Artık birey olarak, bilişim insanları olarak bazı şeylerin farkına varmamız
gerekli.
Pardus ülkemiz için çok büyük bir kazanç, sonucunda benim diyebileceğiniz,
istediğiniz gibi değiştirebileceğiniz, istediğiniz gibi özelleştirip
satabileceğiniz, özgür, güvenli ve ülkemize katma değer katacak bir proje.
Gururlanmak TÜBİTAK Ailesinin hakkı, sizin, benim ve herkesin hakkı.
Eğer siz bununla gurur duymuyor ve üzülüyorsanız, bu duruma ben sizin
adınıza üzülüyorum.
Daha olumlu, teknik ve sosyal açıdan doğru yazılar yazmanız dileği ile...
Not: Kırıcı oldum veya bazı sınırları aştı isem peşinen affola.
Kesinlikle kötü bir niyet ya da önyargı içermeden yazdım bu e-postayı.
Umarım yıkıcı değil yapıcı olmuştur.
Saygılar
-- S.Çağlar Onur <caglar@uludag.org.tr> http://cekirdek.uludag.org.tr/~caglar/++++++++++++++++++++++
"TÜBİTAK'a CD'den çalışan yazılımla övünmek yakışmaz!" başlıklı yazınızı üzüntü içinde okudum. Bir gazetenin bilişim köşesine yazı yazan kişinin tarafsız olması ve yazdığı konuya hakim olması gereklidir.
Hafta sonunda lütfen 1-2 saatinizi ayırıp;
1- Açık kaynak kod nedir? 2- Linux nedir, nasıl çalışır 3- Uludağ-Pardus nedir, tamamlanmış ve yürütülen çalışmalar nelerdir 4- Virus nedir, Unix-FreeBSD-OpenBSD-Linux sistemleri ve virus 5- Dosya sistemleri, çeşitleri ve farklılıkları nelerdir gibi konulara eğilmenizi öneririm.
Linux hakkında insanlara yanıltıcı bilgiler vermemeniz için yukarıda saydığım(minimal boyuttadırlar) konular da bilgi sahibi olmanız gerekmektedir. Ayrıca biraz araştırma yapmış olsaydınız Pardus Çalışabilir CD'nin çok az bir gayretle bilgisayarlara da yüklenebildiğini öğrenirdiniz.
Saygılarımla Ali Erdinç Köroğlu http://www.erdinc.info
++++++++++++++++++++++
Sayın Melih Bayram Dede,
Çağlar Onur'un aşağıda Yeni Şafak Gazetesinde size yönelttiği eleştirilere bütünüyle katılıyorum.
Bunlara ek olarak, ben yazınızın aşağıda alıntı yaptığım kısımına yönelik birkaç şey söylemek istiyorum.
Ben de Pardus projesinin çalışanı değilim, adı geçen dağıtımların hiçbiriyle profesyonel bir bağım yok, benim söylediğim şeyler de kimseyi bağlamaz. Sadece, LKD'de projelendirme çalışma grubu'na başkanlık ediyorum, ve şu anda en önemli projemiz, MEB'da Linux'un yaygınlaşmasını sağlamaya yönelik çalışmalar. Görüşlerim, LKD'yi de bağlamaz.
> Bu arada, sadece CD'den çalışan bir işletim sistemi için "Milli Eğitim > Bakanlığı neden öğretmenlere bilgisayarları Pardus yüklü olarak > vermiyor. Gates'i zengin ediyor" demek belden aşağı vurmaktır! > Birincisi, Pardus, ömrü boyunca CD'den çalışan bir işletim sistemi olarak kalmayacaktır. Dağıtım, bu haliyle, kullanıcılarıyla bir "merhaba" deyip tanışmak, kurulabilir dağıtım çıkmadan önce, geniş bir kitle tarafından test edilmek amacıyla sunulmuştur. Bildiğim kadarıyla, kurulabilir sürümünün yazın çıkması planlanmaktadır.
MEB'nın öğretmenlere bilgisayar vermesi, okullara bilgi teknolojisi laboratuvarları kurması, yüzbinlerce bilgisayarı içerdiği için, hangi işletim sistemi ile yapılırsa yapılsın, yılları alacak bir iştir. Bu gibi çalışmların tamamlanması, ancak önümüzdeki 5 yıl içerisinde mümkün olacaktır.
Eğer, MEB isterse, önümüzdeki öğrenim yılından itiberen Pardus temelli uygulamaları da, okullarında yaygın olarak kullanabilir demektir bu. Fakat, MEB, önümüzdeki 5 yıllık planlarını tamamen MS temelli yapmış gibi davranmaktadır.
Benim MEB'in tavrına en önemli itirazım, bu tür ihaleleri açarken, teknik şartnamede, işletim sisteminin adını verip "MS Windows XP" şeklinde belirtmesidir. MS, piyasada çeşitli rakipleri olan bir firmadır, Windows, çeşitli rakipleri olan bir markadır. İhale şartnamesinde bu ticari markaların belirtilmesi, şartnamede "bütün bilgisayarlar IBM'den alınacak, bu model olacak" demek kadar usulsüzdür. Kamu ihalelerinin tamamının, marka-firma bağımsız yapılması, sadece yapılacak işin tarif edilmesi gerekir. Aynı şekilde, bilgisayarların işlemcisinin "Intel Pentium" olacağının ismen belirtilmesi de sakıncalıdır. Intel de, AMD başta olmak üzere, çeşitli rakipleri olan bir başka firmadır.
Kısaca, benim MEB'den temel talebim, ihaleleri marka-firma bağımsız şartnamalerle hazırlaması, şartnamelerde şu anda geçen, Ms Windows ve Intel Pentium gibi firma ve marka isimlerinin kaldırılmasıdır.
Eğer MEB, ihale şartnamelerinde "İşletim sistemi Pardus olacaktır" veya "Tüm bilgisayarlara Gelecek Linux kurulacaktır" deseydi de, aynı itirazım olurdu.
Eğer, MEB ve diğer kamu kurumları, şartnamelerinde bu tür firma ve marka isimlerini belirtmezler, olması gerektiği gibi, marka ve firma bağımsız ihaleler açarsa, çeşitli Linux dağıtımları dahil tüm diğer rakip işletim sistemleri ile kamuya teklif sunulabilecektir. Tekliflerde artan rekabet, doğal olarak daha düşük maliyetlerle, daha iyi, daha kaliteli çözümleri devletin alabilmesini beraberinde getirecektir.
Ayrıca, MEB, geleceğimizi emanet ettiğimiz çocuklarımızı yetiştiren kurum olarak, özel bir öneme sahiptir. MEB'in tüm eğitim müfredatlarının da marka ve firma bağımsız olması gerekir. Yoksa, "iyi bilgisayar kullanan" değil, "MS'un ürünlerini iyi kullanan" kuşaklar yetiştiririz. MEB'in hedefi, şu ofis paket programından bu ofis paket programına geçtiğinde ne yapacağını bilemeyen, belirli bir marka ve ürüne bağımlı nesiller yetiştirmek değil, önüne hangi bilgisayar programı çıksa kullanabilen, temel kavramlara hakim bireyler yetiştirmek olmalıdır.
Kendisine bağımlı bireyler yetiştirmek, MS gibi tekelci bir firmanın işine gelebilir. Bu yüzden, öğretmenlere eğitimi ücretsiz verebilir. Ancak, ürün-firma bağımsız eğitim verilmesini sağlamak, MEB'in görevidir. MS'dan, MS ürünlerinden bağımsız bir eğitim almak, bu eğitimden çıkan insanların, MS Office olsun, Open Office olsun, K Office olsun, StarOffice olsun, bütün ofis programlarını, Internet Explorer olsun, Mozilla olsun, Outlook Express olsun, Firefox olsun, bütün internet uygulamalarını aynı rahatlıkla kullanabiliyor olmasını hedeflemesi mümkün değildir. MS'un öğretmenlere ücretsiz bilgisayar eğitimi vermesi, ucuz ofis paketi vermesi ile, uyuşturucu tüccarının, eroine yeni başlayan birine, ilk dozlarını bedava vermesi arasında bir fark yoktur. MS da, uyuşturucu taciri gibi, bir kere kendi ürünlerine bağımlı insanlar yetiştiğinde, kazandığı paranın kat kat artacağını bilmektedir.
Devletin özellikle de MEB'in öncelikli görevi, başkalarına şu veya bu yönden bağımlı değil, kendisi için düşünen, araştıran sorgulayan, her tür değişen koşula rahatlıkla uyum sağlayabilen, "fikri hür, vicdanı hür", üretken bireyler yetiştirmektir.
Ticari bir firmaya bağımlı olmak, herşeyden önce, ticari riskleri bu firmayla birlikte üstlenmek demektir. Tıpkı 50 yıl önceki "en büyük şirketler" listesi ile bugünkü liste arasnda muazzam farklar olduğu gibi, bugünün listesi de 50 yıl sonrakinden çok farklı olacaktır. 50 yıl önceki birçok büyük şirket bugün batmış durumda olduğu gibi, 50 yıl sonra da, bugünün "batmaz" denilen şirketleri, Titanik gibi, batabilir. Eğer MS batarsa, ve eğer kamu başta olmak üzere, Türkiye MS'a bağımlı ise, Türkiye'ye ne olur?
Aynı şey, tüm kapalı teknolojilere bağımlılıkta geçerlidir. Eğer uçağınızın "beyni" Amerika'dan geliyorsa, içinde ne olduğunu bilmiyorsanız, belki Amerika'nın onaylamadığı bir savaşta veya çatışmada, bu uçağı kullanamayacaksınız demektir. Bilgide ve teknolojide bağımsız olmadan, görüldüğü üzere, ne askeri, ne ekonomik, ne siyasi bir bağımsızlıktan bahsedilebilir. Bir gün, tüm MS ürünleri Türkiye'de çalışmaz hale getirilebilir pekala. Veya çalışırken bilgi sızdırıyor olabilir.
Bilgi teknolojilerinde bağımsızlık için, Açık Kaynak Kodlu yazılım, büyük fırsatlar sunar. Bu tür riskler, Açık Kaynak yazılımlar için, tamamen geçersizdir. Programın kodu ortadadır, ve ihtiyaç duyulduğu sürece kullanmak, daha iyisini geliştirmek gerektiği sürece, geliştirmek, her koşulda mümkündür. Tam olarak ne yaptığını bilmek, arka kapısı olmadığından emin olmak mümkündür.
Pardus dışında da, yüzlerce dağıtım vardır, ve bunların önemli bir kısmı, okullarımızda kullanılmaya uygun ve yeterlidir. Pardus'u beğenmediyseniz, okullara Fedora 3 temelli k12ltsp kurun. İsterseniz, Knoppix kurun, önce CD'den deneyip. Ya da gidin SkoleLinux kurun. Ya da gidin Gentoo veya Debian temelli ltsp uygulamaları kurun, istediğiniz gibi özelleştirin. İsterseniz, yaygın kurulumlardan, kullanımlardan önce, birkaç farklı okulda, birkaç farklı kurulum yapın, her yönden inceleyin, deneyin. Linux'un kamuda en az MS Windows kadar kullanılabilir olduğunu bir kere kabul ettikten sonra, sınırsız seçeneğe sahipsiniz. Ve hangi dağıtımı seçerseniz seçin, bir okula bilgisayar laboratuvarı kurmanın maliyetlerini, LTSP uygulayarak, %60-90 arasında düşürebilirsiniz. Eski bilgisayarları terminal olarak kullanarak, "çöp" haline gelmekten kurtarabilirsiniz.
Belden aşağı vurmak, "Neden okullara, öğretmenlere alınan bilgisayarlara Linux kurulmuyor da Bill Gates zengin ediliyor?" diye sormak değildir. Belden aşağı vurmak, açık kaynak kodlu GNU-Linux ile, bütün işletim sistemi, sunucundan, ofis paketine, eğitici programlarına kadar ücretsiz gelirken, MS kendi ofis paketini $2.5'a verdi diye, bu işi ucuza yapılıyor, daha az parayla daha iyisini yapmak mümkün değilmiş gibi göstermektir. Aynı işi yapabilecek birçok işletim sistemi varken, ihale şartnamesinde ismen "MS Windows" diye yazmaktır.
Her koşulda, Açık Kaynak kodlu uygulamalarla, MEB'in okullarında kullanabileceği laboratuvarların maliyetini %60-90 azaltmak, ve sonuçta da, daha iyi, daha güvenilir, daha sorunsuz bir çözüme ulaşmak mümkündür.
Uludağ projesinin, ve ürünü olan Pardus dağıtımının bence en önemli farkı ve başarısı, arkasında hem devletin, hem de linux gönüllüleri camiasının gücü olması, ve tamamen açık kaynak modelleri ile, hepbirlikte geliştiriliyor olmasıdır.
Anlaşılmaz olan, devletin bir kurumu, kendi teknolojisini kendisi geliştirirken, Başbakanımız dahil bunun önemi ve gerekliliğini belirten konuşmalar yapmışken, devletin birçok diğer kurumunun uygulamada bu çalışmayı benimsememesidir. Bu perhiz, bu lahana turşusu ile olmaz.
Ben de, diğer gönüllü arkadaşlarla birlikte, bu yönde çözümler üretmeye ve bunları duyurmaya, yaygınlaştırmaya devam edeceğim. Önümüzdeki yıllarda, Pardus-ltsp temelli bir çözümü okullarımızda görürseniz, yanında internetten uzaktan bilgisayar eğitiminin de açık kaynak lisanslı yayınlandığını görürseniz, bağışlanan eski bilgisayarlarla, 1-2 bilgisayar fiyatına 20 bilgisayarlık laboravarlar kuruluyorsa, eğitimi de öğretmenler kendi aralarında gönüllü veriyorsa, "bilenler bilmeyenlere anlatıyorsa", ve sonuç MS'un ürün ve hizmetlerinden iyi olursa, şaşırmayın.
İyi çalışmalar,
Özer Tayiz.
++++++++++++++++++++++
Merhaba ben bir linux kullanıcısıyım
01 mart 2005 tarihinde yayımlanmış olan Yeni Şafak gazetesinde 15 nci sayfasındaki haberinizi okuduktan sonra size bu maili atma gereği hissettim. Haber Pardus ulusal işletim sisyemiyle ilgili
Haberi okuduğumda ilk göze çarpan pardus ile ilgili yeterince teknik bilgi edinmediğiniz oldu pardus sadece cd den çalışan bir linux değildir bunun yanı sıra birçok özelliği mevcuttur en önemlisi ise bu güne kadar türkiyede geliştirilen ilk linux sürümüdür haberinizde bahsetiğiniz diğer linux sürümleri ( gelecek, istanbulx, truva ) bunlar belirli bir sistem temek alınarak ustunde yerelleştirme ve modifiye edilmiş sistemlerdir pardus bu katogoriye girmiyor ayrıca pardus ulusal işletim sistemi kendi bünyesinde bir çok aracı beraberinde getiriyor.
bildiğiniz gibi linux işletim sistemini yönetmek için teknik bir bilgiye hiç bir şey bilmiyorsanız iyi bir dınanım bilgisine sahip olmanız gerekiyor pardus bu tür sorunları ortadan kaldırmayı planlıyor üzerinde Çomar adı verilen bir sistem aracı bulunuyor sistemi buradan yönetiyorsunuz ki bu sıfırdan yazılmış ve sisteme monte edilmiş bir araçtır. Bu gün baktığımızda bir çok büyük dağıtımda bunun gibi araçlar hala mevcut değil.
Kısacası haberinizi okuduğumda üzüldüm ve bunu size belli etmek istedim lütfen bu siteyi ziyaret edin
Tamer Yigit
++++++++++++++++++++++
Sayın Melih Bayram Dede,
CD'de çalışan sürüm yapmak daha kolay, kurulan sürüm daha zor, kurulan sürüm daha ileri bir aşama gibi varsayım var, bu ifadenizde. Oysa ki, Çomar'ı Pisi'si, Tasma'sı derken, cd'den çalışan sürümünde bile, saydığınız diğer dağıtımların hepsinden daha fazla yenilik içeriyor Pardus, Çağlar Onur'un benden daha iyi açıkladığı gibi.
Buna, haber gibi verdiğiniz gizli Gelecek Linux reklamı da dahil. Gazetecilik etiği adına da bu tavrınızı ayıplıyorum. Herhalde, Pardus, gazetinize gizli reklam verecek bütçeyi ayırmadığı için, getirdiği yeniliklerle haber olmuyor da, Gelecek Linux oluyor. Gelecek Linux son sürümünü hangi tarihte çıkarmış? Açık kaynak lisanslı geliştirdiği ne özellik getirmiş Linux'a? Hangi niteliği ile, haberinizde Pardus'tan önemliymiş gibi, daha fazla yer ayrılmayı, haber yapılmayı hakediyor?
Gelecek Linux, Redhat-Fedora temelli bir dağıtımdır, paket yapısında, altyapısında hiçbir fark yoktur, sadece arabirim ve türkçeleştirmede katkıları olmuştur.
Elbette MEB, KİK, Rekabet kurulu gibi kurumlar hakkındaki çalışmalarımıza ayrıca devam edeceğiz. Bununla birlikte, Pardus'un getirdiği yenilikleri görmeyip, "daha sadece cd'den çalışıyor" deyip burun kıvırmanız, bu arada redhat türevi Gelecek linux'un gizli reklamını yapmanız, tarafsızlığınıza zarar veriyor, samimiyetinizden şüphe etmeme neden oluyor.
Eğer bu cevabınızda samimiyseniz, Pardus'a bir karşıtlığınız, antipatiniz yoksa, yapmanız gereken, Pardus'un Çomar'la, ve diğer altyapı yenilikleri ile neler getirdiğine de, en az Gelecek linux kadar, bence kat kat daha fazla yer vermeniz gerekir.
Bu yazışmayı polemiğe çevirmek, uzatmak istemiyorum. Söylemek istediğim herşeyi dile getirdim.
İyi çalışmalar,
Özer Tayiz
++++++++++++++++++++++ ++++++++++++++++++++++ ++++++++++++++++++++++ ++++++++++++++++++++++
_______________________________________________ Dernek mailing list Dernek@liste.linux.org.tr http://liste.linux.org.tr/mailman/listinfo/dernek
-- Gönderilen mesajda virüs yoktur.. Checked by AVG Anti-Virus. Version: 7.0.300 / Virus Database: 266.5.7 - Release Date: 01.03.2005
_______________________________________________ Dernek mailing list Dernek@liste.linux.org.tr http://liste.linux.org.tr/mailman/listinfo/dernek