Re: [Dernek] basinda pardus

---------

New Message Reply About this list Date view Thread view Subject view Author view Attachment view

From: Ozer Tayiz (info@teknobilge.com)
Date: Wed 02 Mar 2005 - 10:05:50 EET


Sayın Melih Bayram Dede,

Çağlar Onur'un aşağıda Yeni Şafak Gazetesinde size yönelttiği
eleştirilere bütünüyle katılıyorum.

Bunlara ek olarak, ben yazınızın aşağıda alıntı yaptığım kısımına
yönelik birkaç şey söylemek istiyorum.

Ben de Pardus projesinin çalışanı değilim, adı geçen dağıtımların
hiçbiriyle profesyonel bir bağım yok, benim söylediğim şeyler de kimseyi
bağlamaz. Sadece, LKD'de projelendirme çalışma grubu'na başkanlık
ediyorum, ve şu anda en önemli projemiz, MEB'da Linux'un yaygınlaşmasını
sağlamaya yönelik çalışmalar. Görüşlerim, LKD'yi de bağlamaz.

> Bu arada, sadece CD'den çalışan bir işletim sistemi için "Milli Eğitim
> Bakanlığı neden öğretmenlere bilgisayarları Pardus yüklü olarak
> vermiyor. Gates'i zengin ediyor" demek belden aşağı vurmaktır!
>
Birincisi, Pardus, ömrü boyunca CD'den çalışan bir işletim sistemi
olarak kalmayacaktır. Dağıtım, bu haliyle, kullanıcılarıyla bir
"merhaba" deyip tanışmak, kurulabilir dağıtım çıkmadan önce, geniş bir
kitle tarafından test edilmek amacıyla sunulmuştur. Bildiğim kadarıyla,
kurulabilir sürümünün yazın çıkması planlanmaktadır.

MEB'nın öğretmenlere bilgisayar vermesi, okullara bilgi teknolojisi
laboratuvarları kurması, yüzbinlerce bilgisayarı içerdiği için, hangi
işletim sistemi ile yapılırsa yapılsın, yılları alacak bir iştir. Bu
gibi çalışmların tamamlanması, ancak önümüzdeki 5 yıl içerisinde mümkün
olacaktır.

Eğer, MEB isterse, önümüzdeki öğrenim yılından itiberen Pardus temelli
uygulamaları da, okullarında yaygın olarak kullanabilir demektir bu.
Fakat, MEB, önümüzdeki 5 yıllık planlarını tamamen MS temelli yapmış
gibi davranmaktadır.

Benim MEB'in tavrına en önemli itirazım, bu tür ihaleleri açarken,
teknik şartnamede, işletim sisteminin adını verip "MS Windows XP"
şeklinde belirtmesidir. MS, piyasada çeşitli rakipleri olan bir
firmadır, Windows, çeşitli rakipleri olan bir markadır. İhale
şartnamesinde bu ticari markaların belirtilmesi, şartnamede "bütün
bilgisayarlar IBM'den alınacak, bu model olacak" demek kadar usulsüzdür.
Kamu ihalelerinin tamamının, marka-firma bağımsız yapılması, sadece
yapılacak işin tarif edilmesi gerekir. Aynı şekilde, bilgisayarların
işlemcisinin "Intel Pentium" olacağının ismen belirtilmesi de
sakıncalıdır. Intel de, AMD başta olmak üzere, çeşitli rakipleri olan
bir başka firmadır.

Kısaca, benim MEB'den temel talebim, ihaleleri marka-firma bağımsız
şartnamalerle hazırlaması, şartnamelerde şu anda geçen, Ms Windows ve
Intel Pentium gibi firma ve marka isimlerinin kaldırılmasıdır.

Eğer MEB, ihale şartnamelerinde "İşletim sistemi Pardus olacaktır" veya
"Tüm bilgisayarlara Gelecek Linux kurulacaktır" deseydi de, aynı
itirazım olurdu.

Eğer, MEB ve diğer kamu kurumları, şartnamelerinde bu tür firma ve marka
isimlerini belirtmezler, olması gerektiği gibi, marka ve firma bağımsız
ihaleler açarsa, çeşitli Linux dağıtımları dahil tüm diğer rakip işletim
sistemleri ile kamuya teklif sunulabilecektir. Tekliflerde artan
rekabet, doğal olarak daha düşük maliyetlerle, daha iyi, daha kaliteli
çözümleri devletin alabilmesini beraberinde getirecektir.

Ayrıca, MEB, geleceğimizi emanet ettiğimiz çocuklarımızı yetiştiren
kurum olarak, özel bir öneme sahiptir. MEB'in tüm eğitim müfredatlarının
da marka ve firma bağımsız olması gerekir. Yoksa, "iyi bilgisayar
kullanan" değil, "MS'un ürünlerini iyi kullanan" kuşaklar yetiştiririz.
MEB'in hedefi, şu ofis paket programından bu ofis paket programına
geçtiğinde ne yapacağını bilemeyen, belirli bir marka ve ürüne bağımlı
nesiller yetiştirmek değil, önüne hangi bilgisayar programı çıksa
kullanabilen, temel kavramlara hakim bireyler yetiştirmek olmalıdır.

Kendisine bağımlı bireyler yetiştirmek, MS gibi tekelci bir firmanın
işine gelebilir. Bu yüzden, öğretmenlere eğitimi ücretsiz verebilir.
Ancak, ürün-firma bağımsız eğitim verilmesini sağlamak, MEB'in
görevidir. MS'dan, MS ürünlerinden bağımsız bir eğitim almak, bu
eğitimden çıkan insanların, MS Office olsun, Open Office olsun, K Office
olsun, StarOffice olsun, bütün ofis programlarını, Internet Explorer
olsun, Mozilla olsun, Outlook Express olsun, Firefox olsun, bütün
internet uygulamalarını aynı rahatlıkla kullanabiliyor olmasını
hedeflemesi mümkün değildir. MS'un öğretmenlere ücretsiz bilgisayar
eğitimi vermesi, ucuz ofis paketi vermesi ile, uyuşturucu tüccarının,
eroine yeni başlayan birine, ilk dozlarını bedava vermesi arasında bir
fark yoktur. MS da, uyuşturucu taciri gibi, bir kere kendi ürünlerine
bağımlı insanlar yetiştiğinde, kazandığı paranın kat kat artacağını
bilmektedir.

Devletin özellikle de MEB'in öncelikli görevi, başkalarına şu veya bu
yönden bağımlı değil, kendisi için düşünen, araştıran sorgulayan, her
tür değişen koşula rahatlıkla uyum sağlayabilen, "fikri hür, vicdanı
hür", üretken bireyler yetiştirmektir.

Ticari bir firmaya bağımlı olmak, herşeyden önce, ticari riskleri bu
firmayla birlikte üstlenmek demektir. Tıpkı 50 yıl önceki "en büyük
şirketler" listesi ile bugünkü liste arasnda muazzam farklar olduğu
gibi, bugünün listesi de 50 yıl sonrakinden çok farklı olacaktır. 50 yıl
önceki birçok büyük şirket bugün batmış durumda olduğu gibi, 50 yıl
sonra da, bugünün "batmaz" denilen şirketleri, Titanik gibi, batabilir.
Eğer MS batarsa, ve eğer kamu başta olmak üzere, Türkiye MS'a bağımlı
ise, Türkiye'ye ne olur?

Aynı şey, tüm kapalı teknolojilere bağımlılıkta geçerlidir. Eğer
uçağınızın "beyni" Amerika'dan geliyorsa, içinde ne olduğunu
bilmiyorsanız, belki Amerika'nın onaylamadığı bir savaşta veya
çatışmada, bu uçağı kullanamayacaksınız demektir. Bilgide ve teknolojide
bağımsız olmadan, görüldüğü üzere, ne askeri, ne ekonomik, ne siyasi bir
bağımsızlıktan bahsedilebilir. Bir gün, tüm MS ürünleri Türkiye'de
çalışmaz hale getirilebilir pekala. Veya çalışırken bilgi sızdırıyor
olabilir.

Bilgi teknolojilerinde bağımsızlık için, Açık Kaynak Kodlu yazılım,
büyük fırsatlar sunar. Bu tür riskler, Açık Kaynak yazılımlar için,
tamamen geçersizdir. Programın kodu ortadadır, ve ihtiyaç duyulduğu
sürece kullanmak, daha iyisini geliştirmek gerektiği sürece,
geliştirmek, her koşulda mümkündür. Tam olarak ne yaptığını bilmek, arka
kapısı olmadığından emin olmak mümkündür.

Pardus dışında da, yüzlerce dağıtım vardır, ve bunların önemli bir
kısmı, okullarımızda kullanılmaya uygun ve yeterlidir. Pardus'u
beğenmediyseniz, okullara Fedora 3 temelli k12ltsp kurun. İsterseniz,
Knoppix kurun, önce CD'den deneyip. Ya da gidin SkoleLinux kurun. Ya da
gidin Gentoo veya Debian temelli ltsp uygulamaları kurun, istediğiniz
gibi özelleştirin. İsterseniz, yaygın kurulumlardan, kullanımlardan
önce, birkaç farklı okulda, birkaç farklı kurulum yapın, her yönden
inceleyin, deneyin. Linux'un kamuda en az MS Windows kadar
kullanılabilir olduğunu bir kere kabul ettikten sonra, sınırsız seçeneğe
sahipsiniz. Ve hangi dağıtımı seçerseniz seçin, bir okula bilgisayar
laboratuvarı kurmanın maliyetlerini, LTSP uygulayarak, %60-90 arasında
düşürebilirsiniz. Eski bilgisayarları terminal olarak kullanarak, "çöp"
haline gelmekten kurtarabilirsiniz.

Belden aşağı vurmak, "Neden okullara, öğretmenlere alınan bilgisayarlara
Linux kurulmuyor da Bill Gates zengin ediliyor?" diye sormak deÄŸildir.
Belden aşağı vurmak, açık kaynak kodlu GNU-Linux ile, bütün işletim
sistemi, sunucundan, ofis paketine, eğitici programlarına kadar ücretsiz
gelirken, MS kendi ofis paketini $2.5'a verdi diye, bu iÅŸi ucuza
yapılıyor, daha az parayla daha iyisini yapmak mümkün değilmiş gibi
göstermektir. Aynı işi yapabilecek birçok işletim sistemi varken, ihale
şartnamesinde ismen "MS Windows" diye yazmaktır.

Her koşulda, Açık Kaynak kodlu uygulamalarla, MEB'in okullarında
kullanabileceği laboratuvarların maliyetini %60-90 azaltmak, ve sonuçta
da, daha iyi, daha güvenilir, daha sorunsuz bir çözüme ulaşmak mümkündür.

Uludağ projesinin, ve ürünü olan Pardus dağıtımının bence en önemli
farkı ve başarısı, arkasında hem devletin, hem de linux gönüllüleri
camiasının gücü olması, ve tamamen açık kaynak modelleri ile,
hepbirlikte geliştiriliyor olmasıdır.

Anlaşılmaz olan, devletin bir kurumu, kendi teknolojisini kendisi
geliştirirken, Başbakanımız dahil bunun önemi ve gerekliliğini belirten
konuşmalar yapmışken, devletin birçok diğer kurumunun uygulamada bu
çalışmayı benimsememesidir. Bu perhiz, bu lahana turşusu ile olmaz.

Ben de, diğer gönüllü arkadaşlarla birlikte, bu yönde çözümler üretmeye
ve bunları duyurmaya, yaygınlaştırmaya devam edeceğim. Önümüzdeki
yıllarda, Pardus-ltsp temelli bir çözümü okullarımızda görürseniz,
yanında internetten uzaktan bilgisayar eğitiminin de açık kaynak
lisanslı yayınlandığını görürseniz, bağışlanan eski bilgisayarlarla, 1-2
bilgisayar fiyatına 20 bilgisayarlık laboravarlar kuruluyorsa, eğitimi
de öğretmenler kendi aralarında gönüllü veriyorsa, "bilenler
bilmeyenlere anlatıyorsa", ve sonuç MS'un ürün ve hizmetlerinden iyi
olursa, şaşırmayın.

İyi çalışmalar,

Özer Tayiz.

S.Çağlar Onur wrote:

>Selamlar;
>
>Beyefendiye şahsi cevabım aşağıdadır. Burada bir thread açıldığına göre
>paylaşmakta zarar görmüyorum...
>
>-------- Yönlendirilmiş İleti --------
>Gönderen: S.Çağlar Onur <caglar@uludag.org.tr>
>Yanıtla: caglar@uludag.org.tr
>Alıcı: mbd@melihbayramdede.com
>Saklı Bilgi: cekirdek@uludag.org.tr
>Konu: Bilişim Sayfasındaki Asılsız Haberinize Kişisel Görüşüm
>Tarih: Wed, 02 Mar 2005 00:14:28 +0200
>Selamlar;
>
>Yeni Şafak gazetesi Bilişim ekinde yazmış olduğunuz "TÜBİTAK'A CD'DEN
>ÇALIŞAN YAZILIMLA ÖVÜNMEK YAKIŞMAZ" isimli haberiniz ile ilgili şahsi
>görüşlerimi yazıyorum. Burada yazdığım hiç birşey Kurumumu ve projemi
>bağlamaz, tamamen kendi görüşlerimdir, kendi sorumluluğumdadır.
>
>Bir Bilgisayar Mühendisi ve Özgür Yazılım Geliştiricisi olarak yazınızı
>tarafsız bir gözle okurken ne yazık ki beni rahatsız eden teknik ve
>sosyal konulardaki bilgi eksikliğinizi düzeltme ihtiyacı hissettim.
>
>Tek CD'lik ve _basit_ bir iÅŸletim sistemi diye tabir ettiÄŸiniz ve hemen
>yan sütünda bulunan "Virüs Bulaşmayan Sistem Ne Demek?" isimli
>yazınızdan da anladığım kadarıyla ne yazık ki bir gazeteci, bir
>araştırma adamı, tarafsız bir göz ve ülkemizin ışıyan yüzü olarak ne
>hakkında konuştuğunuzun pek farkında değilsiniz.
>
>Pardus Çalışan CD, yazınızda bahsi geçen herhangi bir çalışan cd'den
>( Türkiye'de geliştirilen ya da yurtdışı merkezli ) büyük farklar
>içermektedir. Bunlardan en önemlisi ÇOMAR ismi verilen ve sistemdeki
>ayarların merkezi bir yapıda birleştirilmesini ve sisteme
>entegre/sistemle birlikte hareket etmesini saÄŸlayan
>yazılımdır.Tamamlandığında sadece Türkiye'de değil dünyada ses getirecek
>bir projedir ÇOMAR. ÇOMAR Pardus Çalışan CD içinde prototip olarak yer
>almaktadır. PİSİ, YALI gibi önemli yazılım projeleri halen
>geliÅŸtiriliyorlar.
>
>Pardus Çalışan CD ve doğal olarak Pardus Dağıtımı, UTF-8 ismi verilen
>kodlama standartına tam ve eksiksiz destek veren _Dünya üzerindeki_ ilk
>ve şu an için tek dağıtımdır.
>
>Pardus Çalışan CD, Dünya üzerinde dilimiz Türkçe'ye tam ve eksiksiz
>destek veren, yazılımların dilimiz ile ilgili sorunlarını çözüp ana
>geliştiriciye ileten ve bu sayede diğer dağıtımların da sorununu çözen,
>onların ilerki versiyonlarda dilimizi düzgün kullanmasını sağlayan ilk
>ve tek Türkiye Merkezli geliştirilen dağıtımdır.
>
>Pardus Çalışan CD, yazınızda bahsettiğiniz geçmişten bu yana çalışan ve
>belirli bir tecrübeye sahip oluşumların geliştiricilerinin de içinde
>bulunduğu bir ekip tarafından geliştirilmektedir. Eğer yeterince
>araştırma yapmış olsa idiniz Gelecek Linux diye yazınızda bahsettiğiniz
>dağıtımın geliştiricilerinin Uludağ Projesi Geliştirici ekibi arasında
>olduğunu zaten siz benden önce bulabilirdiniz.
>
>Pardus Çalışan CD, Türkiye'de ki Özgür Yazılım camiyasını bir şemsiye
>altında toplamayı hedefleyen/kısmen başaran, katkıcılar, destekleyiciler
>ile beraber bir kamu kurumu tarafından Açık Proje olarak yürütülen ilk
>projedir.
>
>Uludağ, yazınızda bahsettiğiniz diğer Çalışan CD üreten değerli
>gruplar/insanlar, tecrübeli çeviri grupları ve ülkemizdeki değerli özgür
>yazılım insanları ile her daim temasta olan ve olacak olan bir projedir.
>Bu katkıcılar, destekleyiciler ile birlikte dağıtım oluşturmak adına
>beraber çalışmayı kendine ödev edinmiş bir projedir. Pardus
>bahsettiğiniz oluşumların dışında bir oluşum, bir proje değil, bu
>oluşumların tam ortasından çıkan bir üründür.
>
>Pardus Çalışan CD, e-posta istemcisinden, kabuğa, medya yürütücüsünden
>Ofis uygulamalarına kadar geniş yelpazedeki uygulamaların sorunlarını
>çözen, bunları entegre eden, üzerine kendi yazılımlarını/teknolojilerini
>koyan bir dağıtımın ilk ürünüdür.
>
>Proje rüştünü ispatlamış ve yazdığınızın aksine TÜBİTAK'ın övünmesi
>gereken bir ürün vermiştir. Hatta şahsi kanaatim sadece TÜBİTAK'ın değil
>tüm Türkiye'nin böyle bir ürün ile övünmesidir. Seneler süren ve dış
>ülkelere olan teknoloji bağımlılığımızı çözmek, zincirlerden kurtulmak
>için atılmış dev bir adımdır bu proje.
>
>"Virüs Bulaşmayan Sistem Ne Demek?" yazınızda bahsettiğiniz Windows gene
>sandığınızın aksine dünyanın en çok kullanılan işletim sistemi değildir.
>Eğer yeterince araştırma yaparsanız sektörün en çok kullanılan işletim
>sistemlerinin masaüstü sistemler değil sunucu sistemler olduğunu ve bu
>sistemlerin büyük çoğunluğunda UNIX, BSD ve Linux türevlerinin
>kullanıldığı bilgisine ulaşabilirsiniz.
>
>Virüs yazarlarını Gates'e düşman bir kitlenin işleri olarak
>nitelendirmek zaten traji komik bir durumdur. Dünya anti-virüs piyasası
>alanındaki esas oyuncuların ellerinde ki istatisliklere göz atacak zaman
>bulabilirseniz bu işin çok kar getiren bir iş kolu olduğunu kolayca
>görebilirsiniz. Bir komplo teorisi virüslerin bir çoğunun bu firmalar
>tarafından yazdırıldığını söyler, buna da inanmak, Gates düşmanlığı
>hikayesine inanmak kadar basit geliyor bana.
>
>Linux işletim sistemi %100 güvenli midir? Hayır, dünya üzerinde hiç
>birşey %100 güvenli diye tabir edilemez zaten. Burda farkı yaratan koda
>bakan göz sayısıdır. Açık projelerin üzerinde gezen milyonlarca göz
>buradaki olası güvenlik açıklarını bulmaktadır. Bir güvenlik açığı
>çıktığında gene aynı milyonlarca göz olaya müdahale edip durumu
>düzeltebilmektedir.
>
>Sistemlerine virüs, trojan, backdoor bulaşan tüm sistemlerdeki hata
>yöneticilerinindir. Güvenlik listelerini takip ederseniz, kötü niyet
>dışında, insanlar buldukları açıkları önce ilgili kurum/kuruluş/projeye
>bildirmekte ve ilgililer sorunu çözdükten sonra bu bulgularını
>yayımlamaktadır. Etik olan budur ve çözümü bu kadar basittir. Kapalı
>kaynak kodlu yazılımların eksisi buradadır. Geliştirilme sürecinde
>sadece belli sayıda mühendis, mimar, tasarımcı olduğu için soruna
>müdahale edecek ekip bu insanlar ve iş yükleri ile doğru orantılıdır.
>Bunun en komik örneklerinden biri SSL kütüphanesinde çıkan açıktır. Açık
>yayımlandıktan 4 saat sonra özgür platformlarda kapatılmış ama özgür
>olmayan yazınızda bahsi geçen işletim sisteminde kapatılması 3 ay
>sürmüştür. Bu 3 ay süresinde bu şirket müşterilerine güvenli bağlantı
>sağlayan SSL protokolünü kullanmamalarını salık veren e-posta atmaktan
>başka bir varlık ne yazık ki gösterememiştir.
>
>Şimdi siz kendinizi FBI sayın, MİT sayın, içinde ne geçtiğini ne
>olduğunu bilmediğiniz bir işletim sistemine mi güvenirsiniz yoksa
>herkesin gözü önünde geliştirilen özgür bir işletim sistemine mi.
>Seneler önce ortaya çıkan "NSA Backdoor" kelimesini Google'da aratıp
>çıkan sonuçlara göz atmanızı tavsiye ederim.
>
>Bu gün bahsettiğiniz şirketin kendi ülkesindeki federal güvenlik
>birimleri kendi raporlarında güvenli işletim sistemi olarak Linux'u
>deklare ederken, dünya nüfüsunun 6'da 1'ini oluşturan Çin kendi işletim
>sistemini kullanırken, avrupa da bir sürü hükümet geçiş çalışmaları
>yaparken/ bu çalışmalara hazırlanırken ülkemizin neyinin eksik olduğunu
>anlayamıyorum.
>
>Basit diye tabir ettiÄŸiniz iÅŸletim sisteminin kalbini oluÅŸturan
>çekirdek, bugün bir yazılım firması tarafından yazılmaya kalksa bugünün
>parası ile 650 milyon dolar ederken, üzerinde çalışan milyonlarca
>yazılımla birlikte sizin önünüze sunulan bu sisteme basit demek çok
>komik bence.
>
>EULA lisansı ile dağıtılan ve size sadece kullanım hakkı _kiralanan_,
>üzerinde değişiklik yapamadığınız, nasıl çalıştığını zarfı açarak
>sorgulamayacağınızı taahüt ettiğiniz, arkadaşınıza kullansın diye
>verdiğinizde yasalar karşısında adi bir hırsız konumu aldığınız herhangi
>bir işletim sistemini kelle başı 100$ küsur vererek kullanmak
>istiyorsanız buyrun, kimse elinizi tutmuyor. Ama ülkemiz yurtdışından
>milyarlarca doları kredi olarak alırken aynı paraya yakın paraları bir
>şirkete ve sadece bir adamın cebine ödüyorsa burada durun derim.
>
>Aynı adam kafasına göre kararlar alacak güce, ülkemizdek itüm işlerin
>aksamasına neden olacak kararlar alırsa ne olacak? Bunların örneği var,
>bahsi geçen işletim sistemi İran, Küba v.s gibi ABD'nin istemediği
>devletlere satılması yasak bir ürün. Bir felaket senaryosu belki ama
>yarın adam çıkıpta Türkiye'ye girmesi, kullanılması yasak derse ne
>yapacağız? Artık birey olarak, bilişim insanları olarak bazı şeylerin
>farkına varmamız gerekli.
>
>Pardus ülkemiz için çok büyük bir kazanç, sonucunda benim
>diyebileceÄŸiniz, istediÄŸiniz gibi deÄŸiÅŸtirebileceÄŸiniz, istediÄŸiniz gibi
>özelleştirip satabileceğiniz, özgür, güvenli ve ülkemize katma değer
>katacak bir proje.
>
>Gururlanmak TÜBİTAK Ailesinin hakkı, sizin, benim ve herkesin hakkı.
>
>Eğer siz bununla gurur duymuyor ve üzülüyorsanız, bu duruma ben sizin
>adınıza üzülüyorum.
>
>Daha olumlu, teknik ve sosyal açıdan doğru yazılar yazmanız dileği
>ile...
>
>Not: Kırıcı oldum veya bazı sınırları aştı isem peşinen affola.
>Kesinlikle kötü bir niyet ya da önyargı içermeden yazdım bu e-postayı.
>Umarım yıkıcı değil yapıcı olmuştur.
>
>Saygılar
>
>
>------------------------------------------------------------------------
>
>_______________________________________________
>Dernek mailing list
>Dernek@liste.linux.org.tr
>http://liste.linux.org.tr/mailman/listinfo/dernek
>
>

_______________________________________________
Dernek mailing list
Dernek@liste.linux.org.tr
http://liste.linux.org.tr/mailman/listinfo/dernek


New Message Reply About this list Date view Thread view Subject view Author view Attachment view

---------

Bu arsiv hypermail 2.1.2 tarafindan uretilmistir.