From: Ozer Tayiz (info@teknobilge.com)
Date: Wed 08 Jun 2005 - 12:45:17 EEST
Merhabalar,
Burada en tehlikeli kavram "Internet Governance". Internet,
yönetilmediği, dağıtık olduğu, özgür olduğu için bugünlere geldi.
Ekonominin, açık kaynak yazılımın, ve her türlü gönüllü organizasyonun
katalizörü oldu. Herhangi bir güç interneti merkezi bir şekilde
yönetmeye kalkarsa, George Orwell'in 1984'ünden (okumayanlar okusun,
büyük birader "Big Brother" terimi buradan geliyor) bin beter bir
tabloyla karşı karşıyayayız demektir.
Mesela, EU Polisi, yasadan üstün. Çalabilir, çırpabilir, adam
öldürebilir, yalan söyleyebilir, işkence yapabilir, ve tüm bunlardan
hiçbir sorumluluğu olmayabilir, sadece bunu "görevini yerine getirmek
için" yapmış olması yeterli.
http://www.thenewamerican.com/artman/publish/article_1472.shtml
Kısacası, 1000 yıllık soruna geri dönüyoruz: Bekçiyi kim kontrol edecek?
(Okuyunuz: Dijital Kale)
Benim burada bu politikaları eleştirmem bile, terörle mücadeleden
suçlanmama neden olabilir. "Devlete olan güveni sarsmak, halkı devlete
karşı kışkırtmak"... Suç mu yok, özgürlükleri kısıtlamak için bahane
isteyene?
Bakınız bilişim suçları:
http://www.ankara.pol.tr/html/bilisim/1_2.php
"Networklerin suç işlemekte kullanılabileceği gerekçesiyle..."
Her iletişim ortamı suç dahil her amaç için iletişim kurmakta
kullanılabilir. Gerçek organize suçlular, her zaman bunlarla ilgili
dinlenme, tarama önlemlerini aşacak yöntemleri, mesela kodlamaları
bulurlar. Mesela kimse açıkça telefonda "B**ba hazırlanıp h***fe
yerleştirildi mi?" demez, "Paket yerine ulaştı mı?" diye sorar, vs...
Ancak sıradan masum insanlar bu tür tarama ve fişleme faaliyetlerinden
zan altında kalır, ve sıkıntı çekerler.
Bugünün temel kavramlarından "insan hakları ve bireysel özgürlükler"
bile, doğuştan gelen, bireyin doğal ve geri alınamaz hakları olduğunu
değil, insanlara hakları tabi olduğu devletin verdiğini, ve istediği
zaman geri alabileceğini ifade eder.
Bakınız Birleşmiş Milletler Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Bildirgesi:
http://www.unhchr.ch/html/menu3/b/a_cescr.htm
> */Article 4/*
>
> The States Parties to the present Covenant recognize that, in the
> enjoyment of those rights provided by the State in conformity with
> the present Covenant, the State may subject such rights only to
> such limitations as are determined by law only in so far as this
> may be compatible with the nature of these rights and solely for
> the purpose of promoting the general welfare in a democratic society.
>
Kısacası, buradaki yasada, insan haklarının doğuştan doğal ve otomatik
gelmediği, Devlet'in bireye bu tür hakları verdiği, ve istediği zaman
"demokratik toplumdaki genel refahın artmasını" bahane ederek, istediği
şekilde bir yasa çıkarıp bu hakları geri alabileceğini ifade ediyor.
Bu ifadeyle, Amerika'nın Bağımsızlık Bildirgesi'ndeki şu ifadeyi
karşılaştırınız:
http://www.archives.gov/national_archives_experience/charters/declaration_transcript.html
> We hold these truths to be self-evident, that all men are created
> equal, that they are endowed by their Creator with certain unalienable
> Rights, that among these are Life, Liberty and the pursuit of
> Happiness.--That to secure these rights, Governments are instituted
> among Men, deriving their just powers from the consent of the
> governed, --That whenever any Form of Government becomes destructive
> of these ends, it is the Right of the People to alter or to abolish
> it, and to institute new Government, laying its foundation on such
> principles and organizing its powers in such form, as to them shall
> seem most likely to effect their Safety and Happiness.
Şu anda Amerika'nın ne kadar özgür olduğu tartışılabilir, özellikle,
PATRIOT ACT, Homeland Security gibi yasalar ve kurumlardan sonra. Ancak,
iki metin arasındaki anlayış farkı çok açık. Birinde bireysel
özgürlüklerin doğuştan geldiğini ve kutsal olduğunu, devletin
yetkilerini halkın rızasından aldığını ve bu hakları korumakla görevli
olduğunu, ve halkın bu özgürlüklere bir tehdit oluşturan her tür devleti
değiştirme veya yıkma hakkına sahip olduğunu ifade ediyor. Öbüründe,
bireylere hakları devletin verdiğini, istediği zaman geri alabileceğini...
Bu bağlamda da, aman diyeyim, "Internet Governance" gibi ifadelerin, BM
veya EU gibi merkezi otoritelerle kontrolüne falan müsaade etmeye
kalkmayınız. İnternet Yönetimi = Büyük Birader, tüm özgürlüklerinizi
elinizden alıyor. Bunun yerine gönüllü organizasyonlar, olası her türlü
ihtiyaç için en iyi çözümü kendi üretir. Örnek: Çocuklarınızın
internette porno sitelerine erişimini denetlemek istiyorsanız, NetNanny
gibi bağımsız notlandırma sitelerini, ve bu notlara göre filtreleme
programlarını kullanırsınız, olur biter. Bunun yerine interneti yasayla
kontrol etme yetkisini bir devlete veye BM'e verirseniz, 1984'den beter
oluruz.
Özgürlüklerle ilgili çok daha detaylı bir tartışma için:
İyi çalışmalar,
Özer Tayiz.
>EU says how it will negotiate on internet governance at World Summit
><http://i-policy.typepad.com/informationpolicy/2005/06/eu_says_how_it_.h
>tml>
>Preparations for the second World Summit on the Information Society
>(WSIS) in Tunis (16-18 November 2005) have entered a crucial phase. This
>summit should reach an international consensus on two key unresolved
>issues from the first phase: Internet governance and...
>(6/7/2005)
>
_______________________________________________
Dernek mailing list
Dernek@liste.linux.org.tr
http://liste.linux.org.tr/mailman/listinfo/dernek