From: Bora Güngören (bora@boragungoren.com)
Date: Tue 07 Jun 2005 - 10:41:24 EEST
Merhaba,
MEB'in herhangi bir birimi ile çalışmak için asgari olarak İl Milli
Eğitim Müdürlüğü'nden izin almamız gerekli. Kişisel deneyimim bu tür bir
izni tartışmak için dahi elimizde çeşitli materyal ile gitmemiz
gerektiği yönünde. Bununla birlikte gayrı-resmi olarak çalışarak bu işi
başlatabiliriz. O ayrı.
Daha önce (1-1.5 yıl önce) bu konu ilk tartışıldığı zaman da
söylemiştim; bizim renkli ve eğlenceli "hadi yapalım olsun" sistemimiz
MEB'de pek işlemez diye. Yol haritaları, uzun planlar, sadece ne
yapılacağını anlatan 100 sayfa belgeler istenir. Bunu istemeye de
hakları vardır, hem de yerden göğe kadar. Adamlara ulusal eğitim
sisteminde önemli bir değişiklik yapalım diyoruz, adamlar da "peki, ne
yapacaksınız?" diye soruyorlar. Bu sorunun son derece detaylı
yanıtlanması gerekli.
Ardından MEB'dekiler "nasıl?" sorusunu soracaklar haklı olarak. O zaman
da bir "eylem planı" getirmemiz gerekecek.
Şu ana kadar tartışılan herşey bu eylem planı da hazırlanıp onay
aldıktan sonra olacak işler.
Bence işler bürokrat mantığına göre "usulünce" giderse yapılması
gerekenler ve olası sonuçlarını planladım geçenlerde. en az 4 yıl sürdü
MEB'e bağlı okullarda Linux kullanımını onaylatmak.
Biz de deriz ki "4 yıl köpek gibi çalıştık ama değermiş". 4 yıl sürecek
projeyi nakış işler gibi tartışmadığımız sürece bürokratik sistemde
şuradan şuraya gidemeyiz. Geçtiğimiz 1-1.5 yılda durduğumuz gibi
yerimizde sayarız. Dernek ve gönüllülerin de bu türde bir sistemi
yürütecek zamanı, enerjisi ve parası yok. :-(
Ha ne olur? Bugün Windows yüklü dizüstü bilgisayarları MEB'e satan aynı
firmalar; bizim yapmamız gerekeni (planlar, yol haritaları filan)
yaparlar. Arada da ihalelerde yüz milyonlarca dolar bu sefer donanım ve
hizmet altından yurt dışına kaçar. Çünkü yeni donanım gereksin
gerekmesin, Linux'a geçiş için yeni PC, yeni sunucu, yeni router satma
bahanesi ortaya çıkacaktır.
Ama "yapalım olsun" derken bürokratik sistemi kızdırmaya da gerek yok.
Bence okul idaresinden önce İl Milli Eğitim Müdürlüğü yada müfredatları
hazırlayan Talim Terbiye Kurulu gibi resmi bir makamın görüşünü almak ve
ondan sonra onların ne kadar "esneklik" gösterebileceğini daha net
anlayıp harekete geçmek gerekli.
Unutmayalım kamuda bir işi yaptırtmanın iki yolu bulunur.
1. O işin daha önce kamuda yapıldığını göstermek. (Windows tabanlı
MEB'in statükodan gelen avantajı var - Biz de Linux'a geçen yabancı
eğitim kurumlarından yetkili makamdan yazılı belge alarak bunu
kanıtlayabiliriz. )
2. O işin bir sakıncası olmadığını bir sürü yazıyla, evrakla ve onayla
kanıtlamak. (İşte bizden isteyecekleri de tam olarak bu)
Bora.
Ozer Tayiz wrote:
> Merhaba,
>
> Bunları sadece dışarıdan eleştirmek yerine, müfredat oluşturmak, çözüm
> sunmak gerektiği konusunda Bora'ya katılmamak elde değil...
>
> Öte yandan, bilgiyi, teknolojiyi, müfredatı, eğitim tekniğini kitabını
> öncelikle kendisi oluşturup, topluma sunma sorumluluğunu asıl
> üstlenmesi gereken kurumların üniversiteler olduğu düşünülürse, eğitim
> sisteminin, güvenip gençlerimizi emanet ettiğimiz öğretmenlerin,
> öretim görevlilerinin, bu teslimiyetçi zihniyete sahip olduğunu görmek
> de son derecede üzücü...
>
> Küçük de olsa, bir kitaptan, bir okuldan başlamak gerekiyor...
>
> Bora, sözümüzün, nazımızın geçeceği bir ortaokul için (ODTÜ İlköğretim
> okulu mesela?), müfredat kitap vs hazırlayabilir miyiz bu yaz? MEB'de
> onaylı, marka-ürün bağımsız bir müfredatın, kitabın varlığının ciddi
> önemi var.
>
> İyi çalışmalar,
>
> Özer Tayiz
>
_______________________________________________
Dernek mailing list
Dernek@liste.linux.org.tr
http://liste.linux.org.tr/mailman/listinfo/dernek