[Linux] Linux Is Modelleri (fwd)

---------

New Message Reply About this list Date view Thread view Subject view Author view

From: Mustafa Akgul (akgul@Bilkent.EDU.TR)
Date: Mon 08 Jul 2002 - 20:31:02 EEST


Ilginizi ceker diye dusundum.

Saygilar
Mustafa Akgul
akgul@lkd.org.tr
%%%%%%%%%
From: "Cetin, Gorkem" <gorkem@gelecek.com.tr>
Date: Sat, 6 Jul 2002 23:49:23 +0300 (EEST)
Subject: [TurkeyHighTech] =?ISO-8859-9?Q?Linux_i=FE_modelleri?=

Merhaba

Bir firma işletiyorsunuz. Yeni açılımlar arıyorsunuz. Bugünlerin deyimi
yerindeyse "modası" olan, parlak spotları sizin üzerinize çekecek "Bilişim
harcamalarınızı %80 kısın" afişlerini web sayfanıza asmak istiyorsunuz.
Arkasını doldurduğunuz sürece her zaman işe yarayabilecek bir yöntem.

Serbest yazılımın arkasındaki gücü görüyor, bir iş modeli kurabileceğinize
inanıyor, ama bir türlü kendi çözümlerinizde kullanamıyorsunuz. Doğal
olarak, "Sen bu işletmeyi nasıl yaşatacaksın?" sorularıyla muhatap
olacaksınız. Sonuçta bu işi Türkiye'de ilk defa yapan bir kurum olarak
profesöründen bakkalına, konuya biraz vakıf ev kadınından öğrencisine
kadar herkesten benzer soruları alıyoruz.

Öyleyse, gelin bu soruyu önce kendimize sorarak bir yanıt almaya
çalışalım. Ardından, bu yanıtları irdeleyerek geçerli bir model kurarken
hangi alternatiflerin uygun olabileceğini düşünelim. Kısaca, Linux iş
modelleri üzerinde kafa yorarak bu yönde yatırım yapacakların önündeki
seçenekleri görelim.

* Ulusal işletim sistemine giden yol Linux'tan geçiyor

Linux, çok ilginç bir fenomen - tıpkı su gibi, hava gibi. Japonya'da çilek
esanslı "hava kapsülleri" pek çoğunuz hatırlar, bu ülkedeki hava kirliliği
nedeniyle plastik kutulara doldurulup satılıyordu. Su ise, zaten son 10
yıldır, sofra içeceği, kaynak suyu, kuyu suyu, esanslı su, gazlı su,
mineralli su şeklinde üzerine "katma değer" (yoksa katma vitamin mi
desek?) yerleştirilerek marketlerdeki yerini almış durumda.

Linux, aslında herkesin, ama hiç kimsenin. Teknolojiyi günü gününe takip
etmesi gerekenler için bulunmaz bir nimet. Dün Avrupa'da hangi Linux
teknolojisi gündemde ise, ertesi gün bunun Türkiye'deki yansımasını
görebiliyoruz. Yepyeni bir protokol mü tanımlandı? Hay hay, web emrinizde.
Yarın kendi yazılımlarınızda kullanmaya başlayın. Yeni bir dağıtım mı
çıktı? Kaynak kodlarıyla evinizde. Güvenlik yaması mı? Elbette, sadece 15
dakika bekleyin efendim. İndirmesi uzun sürebilir zira.

Yunanistan, 12 bin okulunu Linux ile donatmışsa, Kore hükümeti 120.000
ofis yazılımını Linux ile çalıştırıyorsa, Almanya Enformatik ve Eğitim
Bakanlığı 2000 yılından bu yana bünyesinde Linux için fon oluşturuyorsa,
bu treni yakalamak için geçerli mazeretlerimiz ve zorlayıcı etkiler var
demektir.

Avrupa'daki hükümetler akıllı. Bakan, çıkmış kürsüye "Linux benim" diyor.
"İstediğimi yaparım. Bu bir ideoloji. Benim davam, benim paramın kendi
ülkemde kalması ve tabi ki artık kendi toplumumun geleceği". Sn. Ziya
Aktaş ise gördüğüm kadarıyla bu konuda vizyoner tek parlementer. Linux
şenliğindeki açılış konuşmasını yaptı, yüzlerce katılımcıya millevekili
sıfatıyla seslendi: "Serbest yazılımı destekliyorum". Eline, diline
sağlık, Ziya hoca. Bill'i yıllar önce yerinde ziyaret eden milletvekilini
hatırlayınca, uzgörülü olunabileceğini de görüyorum.

İki model arasındaki fark giderek kapanıyor

Microsoft'un en şişman gelir kaynağı olan MS Office, OpenOffice.org
tarafından büyük tehdit altında. Bu yazılım, Word, Excel, Powerpoint
belgelerini açabiliyor, tıpkı MS Office kadar kolay kullanımlı ve hem
Linux, hem de Windows altında çalışabiliyor. Son kullanıcının istediği tüm
özellikleri bünyesinde barındırmasının yanı sıra açık kaynak kodlu.

Öte yandan, United Linux ile başlayan ve 2002'nin sonunda bitecek olan bir
çalışma, tüm UNIX ve Microsoft tabanlı işletim sistemlerini geride
bırakacak özelliklere sahip, "enterprise" bir işletim sistemi hedefliyor.

Firmanın karının son iki yılda sürekli azalma göstermesi, 2002'nin de çok
parlak geçmeyecek olması, sinirli müşteriler, Amerika'nın 9 eyaletinde
birden açılan davalar Microsoft'un iş modelini değiştirme yoluna gitmesine
neden oluyor. Linux iş modeli, kaba bir tabirle "Yazılımı ücretsiz ver,
desteğini sat" olarak tanımlanırken, Microsoft cephesinde "Yazılımı sat,
desteğini (bir süre) ücretsiz ver" durumu söz konusu.

Bu da aslında Microsoft'un "üye ol, hizmetlerimden yararlan" yönteminden
daha yeni değil. XP ve .NET için Microsoft "üye ol, hizmetimden faydalan"
derken, aslında bu durum Microsoft'un Linux modelini benimsemeye
başladığını gösteriyor.

Nereden başlamalı?

Red Hat'in kasasındaki 400 milyon dolar iştahınızı kabartıyorsa iki kez
düşüneceğiz. Bu firma, yaklaşık 8 yıldır Linux piyasasının içinde ve
standartları koyma noktasına tehlikeli bir şekilde yaklaşıyor. Aslında
işletim sistemi pazarı daha fazlasını da kabul edebilecek durumda. Zira
bunu önceden gören IBM de, kendi Linux dağıtımını çıkartmak dışında her
işe soyundu. Compaq, 3 milyar doları Linux yatırımlarına harcayacağını
söyledi. Larry Allison, tüm kritik sunucularını Linux'a aktardığını
açıklayarak dikkatleri üzerine çekti.

Genişleyen pazar çerçevesinde, mevcut iş modellerine göz atmak gerekiyor.
1. tablo, kabul edilen modellerin isimleri, özellikleri ve bunları
uygulayan firmalardan örnekler vermekte. Bu modellerden özellikle "katma
değer" ve "uygulama geliştirme" hala çok sayıda kurumu kucaklayabilecek
bir potansiyele sahip. "Donanım satışı" ise diğer işletim sistemleriyle
birlikte uygulandığı zaman ciddi bir anlam ifade ediyor.

Tablodaki iş modellerinin bir kısmı, çift lisanslama adı verilen bir
yöntem kullanıyor. Bu sistem yardımıyla, kurumlar, ürettikleri yazılımın
tüm haklarını müşterisine vermek yerine, sadece gerektiği ölçütlerde
yardımcı olmak istiyorlar. Örneğin, Sendmail Inc. firması, Sendmail
e-posta yazılımını serbest olarak dağıtmakta, Linux/UNIX sistemleriyle
birlikte verilmesi için gerekli yasal düzenlemeleri hazırlamakta, ancak
Sendmail'ın uzaktan yönetimi için gerekli bazı araçları ücretli
dağıtmaktadır. Zira Sendmail'ın kullanımının zorluğu konusunda haklı bir
ünü vardır ve büyük kurumlar, kullanıcı başına lisans problemi olmayan bu
servisi yapılandırmak için ek araçlara seve seve ücret ödüyorlar.

Daha farklı bir örnek ise BerkeleyDB. Firmanın SleepyCat adı verilen
veritabanı, isteyen herkes için ücretsiz, ancak bir şartla: Bu
veritabanına bel bağlayan ürününün kaynak kodunu açmalısınız. Eğer kapalı
kaynak kodlu veriyorsan 20 ila 30 bin dolar arasında gezinen farklı
ücretlendirme modellerine de evet demek zorundasınız.

********** TABLO ********
Tablo 1. Farklı Linux iş modellerinden kesit
*************************

Platform taşıma (Oracle, IBM DB/2, NuSphere PHPEd): Mevcut bir ürünün
Linux işletim sistemini de destekleyebileceği şekilde düzenlemelere
gidilmesi

Katma değer (SuSE, Red Hat, Gelecek, ActiveState, Scriptics): Bir ürünün
alınıp mevcut müşteri potansiyelinin sorunlarını çözecek şekilde desteğini
vermek, gerekirse yazılım üzerinde belirli bir ihtiyacı karşılayacak
şekilde değişikliklere giderek açık kapatmak.

Donanım satışı (NetworX, VA Systems, Penguin Computing, Sun Microsystems):
Linux'un uyumlu ve performanslı çalıştığı bilinen bir donanım üzerine bu
işletim sistemi ve sunucu yazılımlarının kurulumu ve satışı

Eğitim (LinuxCare, Gelecek, SAIR, IBM, Linux Professional Institute):
Linux ve sunduğu olanakların birebir, ya da grup olarak eğitiminin
verilmesi.

Uygulama geliştirme (Sendmail Inc, Inter7, Zend, Borland): Linux altında
çalışan, belli bir müşteri kitlesini hedef alan uygulama yazılımı
geliştirme

Belgeleme (NoStarch Press, Coriolis, O'Reilly&Associates): Mevcut
yazılımların kurulumu, kullanımı ve yapılandırmasına ilişkin kitapların
hazırlanması
**********************************************************************

Dilerseniz şimdi, serbest yazılım modelinde ekmek aslanın ağzında iken,
hangi firmalar bu modelleri benimseyerek yaşamlarını sürdürüyorlar, gelin
bilgi sahibi olalım.

Dünyadaki durum

Aşağıda, anı ve bilgilerimizi biraz tazelememize imkan verecek, farklı iş
alanlarında çalışan Linux ve serbest yazılım kurumlarından örnekler
verdim. Buradaki asıl amacım, örnek gelir modeli yaratan firmalardan biraz
daha detaylı ve düşünmeye açık kesitler sunmak. "Kim, ne yapıyor?" başlığı
altındaki ikinci bölümde ise "kim, ne yapmak istedi ve yapamadı?" var.
Kolayca anlaşılabileceği gibi, evdeki hesabın çarşıya uymadığı durumlar da
sözkonusu.

Red Hat: Toplamda 1200 kişi çalıştırıyor. Geçtiğimiz çeyrekteki net karı
18 milyon dolar olmuş. Nasdaq'a giren ilk Linux firmalarından. Girdikleri
her işten karlı çıktılar.

SuSE: 600 çalışanı var. Avrupa'nın tam göbeğinde, Almanya gibi ulusal
bilincin son derece yaygın olduğu bir yerde faaliyet gösteriyorlar. Hem
hükümet, hem de yerel halk tarafından büyük bir ilgi ile izlenen SuSE'nin
yönetim kurulunda HP, SAP ve Almanya'nın önde gelen yazılım ve donanım
firmalarından üyeler var. İş modelleri yüksek fiyatlı, ancak kaliteli
hizmet ile Linux satışından oluşuyor. Yıllık gelirlerinin önemli bir
yüzdesi de hediyelik eşyalardan doğuyor.

Zend: Hem PHP'yi geliştiriyorlar, hem de Windows ve Linux altında PHP -
MySQL - Apache üçlüsünü daha rahat kullanabilmek için çeşitli yazılımlar
satıyorlar. Mali durumları oldukça parlak. Amerika'da iki farklı noktada
şubeleri var.

Linux Magazine: Yıllık 120.000 tirajı olan bu dergi, her ay 30.000 kopya
yayını Amerika dışına gönderiyor.

Bir de madalyonun diğer yüzü var, onlar da "yanlış model uyguladıkları
için varlıklarını sürdüremeyenler" sınıfına giriyorlar.

Eazel: Apple kurucularının bir araya gelmesiyle, Linux'u masaüstünde
pazarlama hayali Eazel'la başladı. Amaçları, Nautilus adı verilen bir web
tarayıcısı sayesinde servis pazarlamaktı. 100 Mb'lık bir alanı 25$'a
sınırsız kullanabildiğiniz bir web deposunu siz olsanız satın alır
mıydınız? Tahminlerimi haksız çıkarmayan 11 milyon dolarlık Eazel, 15
Mayıs 2001 yılında kapısını ebediyen kapattı.

Corel: Benzer bir hüznü Corel da yaşadı. 1999 yılında, masaüstü Linux
piyasasına lider olmak için çıkan Corel, oluşturduğu modelle GPL'le
uyuşmayan bir görüntü çizdi. Eric Raymond'dan Free Software Foundation'a
kadar pek çok noktadan uyarı alan Corel, kaynak kodlarını açmakta gecikti
ve Linux dünyasının büyük tepkisini çekti. Her ne kadar KDE masaüstü
ortamına getirdiği yenilikler yadsınamaz olsa da, Corel 2000 yılı sonunda
Linux dünyasındaki çalışmalarına son verdi.

Loki: Linux dünyasında oyun açığını görerek gerçekten çok kaliteli 30'a
yakın oyunu Linux'a aktardı. Ancak her oyununun satışı 10.000'lerde kaldı.
Yaklaşık 1 milyon dolar zarar ederek 4 ay önce çalışmalarına ara verdi.

Bu listeyi oluştururken tamamen objektif davranmaya çalıştım. Masaüstüne
yönelmek, iki kez dikkat gerektiriyor. Çünkü karşımızda çalışmayabilecek
bir model var. Her ne kadar masaüstünde en yetenekli dağıtım olan
Mandrake'nin başarısı göz ardı edilemese de, bu kurumun çok geniş bir
yelpazede ürünleri olduğunu, istediği projelere kaynak aktarabildiğini de
hatırlatalım.

Ürettiğiniz yazılımı açık kaynak kodlu sunmak zorunda değilsiniz!

Serbest yazılım, kendi içindeki kurallarıyla iş modeli geliştirmek için,
kim ne derse desin, oldukça zorlu birtakım engeller yaratıyor. Bir serbest
yazılım bileşenini kullanmak, ortaya çıkan yeni türevlerin de serbest
yazılım lisansı (GPL, bkz www.gnu.org) altında vermek anlamına geliyor.
Eğer başkasının yazılımını kullanacaksanız, onların kurallarıyla
çalışacaksanız.

Ancak, Linux altındaki her yazılımın serbest olduğunu, ya da olması
gerektiğini düşünmek olası değil. Buna en güzel örnek Oracle, Sybase ve
IBM/2 veritabanları. Linux kütüphanelerini doğrudan kullanan bu
yazılımlar, üretici firmalara özel fiyatlandırmalarla pazara sunuluyor. Bu
konuda birtakım medya, ya da kurumlar, Linux'u "viral yazılım" olarak
nitelendirip, bu işletim sistemi üzerinden para kazanılamayacağını da
söylerler. Bu iddialar FUD amaçlı (fear, uncertainty and doubt) yapılır ve
kurumların Linux'a geçişini engellemeye yöneliktir.
 
Örneğin, yazacağınız bir muhasebe programı, iyi pazarlandığı takdirde
kendi sektöründe büyük ihtimalle lider olacak, siz de bunu ister serbest
dağıtacak, isterseniz ücretli sunacaksınız. Her ikisi için de üçüncü kişi
ve kurumlarla muhatap olmanız da söz konusu değil. Desteğini de
istediğiniz fiyata verin. Hatta ben karışmıyorum.

Caldera da bu konuda inceleyeceğimiz bir başka örnek. Linux'u "kişi
başına" satarak belirli bir model yaratmayı tasarlıyorlar. Her ne kadar
Richard Stallman, bu konuda Caldera'nın başkanını "parazit" olarak
nitelendirse de Caldera'nın gittiği yol ve yöntem, pek çok kişi tarafından
kabul edilebilir bulunuyor. Benzer yöntemi burada da uygulamak isteyen bir
kurum, Linux'u satarak ve arkasından desteğini vererek kendi iş modelini
oluşturabilir. Günümüzde, pek çok yazılım fiyatlarının pek çok kuruma iki
beden bol gelmesi ve kurumların lisanslı yazılım kullanmalarına yönelik
çeşitli baskılar nedeniyle oldukça iyi çalışan bir mekanizma
oluşturulabilir.

Bu alanda özellikle servis ve kurulum sonrası destekte ciddi bir açık
görüyorum. Altyapısı sağlam kurulmuş bir kurumun, içerdiği "know-how"u hem
kamu, hem de özel sektörde sonuna dek sunmasının önünde hiç bir engel
bulunmuyor. Hatta büyük şehirlerde konumlanmamış pek çok kurum ve
kuruluş, Linux desteğinin yaygın olmamasından, mevcut altyapılarını Linux
ile donattıktan sonra profesyonel bir destek görememekten şikayet
edebiliyor. Dünyanın neresine giderseniz gidin manzara bu şekilde.

Sonuç

Linux dünyasında hedefini iyi koymak isteyen kurumların kendi modellerini
sağlam bir şekilde oluşturmaları çok önemlidir. Her sektörde olduğu gibi,
dünya bunun hem başarılı, hem de acıklı öyküleriyle dolu. Kendi ülkesinde
liderliğe oynamak isteyen bir Linux firmasının Türkiye'de yanlış yönetim
nedeniyle yüzbinlerce markı harcayıp eli boş evine gitmesi kadar kötü bir
hikaye olamaz. Aynı yanılgıya düşmemeniz için yukarıdaki tablonun
sunduklarını iyi irdelemeli, ardından Linux ile para kazanma modelini tam
ve tutarsızlığa yol açmayacak şekilde oluşturmalısınız.

Sonrası başarı hikayeleri ile dolu olacak.

İyi çalışmalar
Görkem
Gelecek A.Ş

-----------------------------------------------------------------------
Liste üyeliğiniz ile ilgili her türlü işlem için
http://liste.linux.org.tr adresindeki web arayüzünü kullanabilirsiniz.

Listeden çıkmak için: 'linux-request@linux.org.tr' adresine,
"Konu" kısmında "unsubscribe" yazan bir e-posta gönderiniz.
-----------------------------------------------------------------------


New Message Reply About this list Date view Thread view Subject view Author view

---------

Bu arsiv hypermail 2b29 tarafindan uretilmistir.